| Durağanlık kapsülleri, uzun süreli uykularda kullanıcılarının beyinlerini aktif tutmak için sinirsel uyarıcılarla donatılmıştı o yüzden beni ona bağladıklarında... | Open Subtitles | أحواضهم كانت مجهزة بمحاكي عصبي مصمم لإبقاء ذماغ ساكنه مشغلاً |
| ATAC ile donatılmıştı. | Open Subtitles | في بحر أيونان كانت مجهزة بنظام أتاك |
| Ölüm gölgesi karanlık madde onların savaş gemileri Yakıt doldurucu enerji ile donatılmıştı. | Open Subtitles | هنالك أربع أنواع من سفن "ظلال الموت "مجهزة بـ"المادة السوداء |
| M-9-9-8'lerimiz güçlendirici silah kitleriyle donatılmıştı. | Open Subtitles | الـ (آم-ناينر-ناينر -ثمانية) خاصتنا كانت مجهزة بعُدّة حماية إضافيّة |