| O jokeydir. Bir ata doping yaparken yakaladılar onu. | Open Subtitles | إنه فارس أمسكوا به وهو يعطي المنشطات لحصان |
| - Sovyetler Birliği'nde doping, ve anabolik steroitlerin ülke çapında yaygın olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | وتوزيع واسع الانتشار لهذه المنشطات فىالاتحادالسوفيتى. |
| Evet ama bu iblisler neden doping almış gibi dolaniyorlar? | Open Subtitles | أجل ، لكن لماذا هؤلاء المشعوذون يأخذون المنشطات ؟ |
| Bu at daha bu sabah iyi görünmüyordu. Ben ona doping testi yapmak istiyorum! | Open Subtitles | هذا الحصان لم يكن بهذه القوة في الصباح اريد فحص منشطات له الان |
| Bir bilim adamı olamayabilirim ama bir mantığım var ve o da bu adam doping yapıyor diyor. | Open Subtitles | أنا قَدْ لا أكونُ عالم،لَكنّ عِنْدي احساس منطقي و المنطق يقول أن هذا الرجلِ يأخذ منشطات |
| Haklıymışsın. Mike doping alıyormuş. | Open Subtitles | إذا، كنت محقة الحليب يحتوي مواد منشطة |
| Hayır, doping satıcısı değilsin. | Open Subtitles | لا رجلَ، أنت لَسْتَ a بائع مخدرِ متجول. |
| Verilen karar sadece doping testi sonucunda iptal edilebilir. | Open Subtitles | اي حكم يصدر من الحكم سيكون نهائي وبانتظار فحص المنشطات. |
| Dopingi spordan çıkarmak için bir şey yapamadıysak o zaman doping sporun içindeydi demektir. | Open Subtitles | إذا لم نستطع القيام بشيء من أجل منع المنشطات في الرياضة إذاً فمن المحتوم أن تبقى المنشطات في الرياضة |
| Bence doping testleri yapılması güzel ve doğru testlerin uygulanması aldatmacaya çare olur. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الجيد إجراء فحوصات المنشطات و الحيلة هي في إيجاد طريقة للقيام باختبارات صحيحة |
| Demek dozaj meselesi değil de daha çok doping meselesiymiş. | Open Subtitles | إنهم لم يأخذوا الجرعه إنه في إختبار المنشطات |
| Birkaç rekor daha kırarsan, seni doping testine sokmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | لقد حطمتي جميع أرقامنا القياسيه سنفحصكِ بحثآ عن المنشطات. |
| Yıldız oyuncumu kovdum, onu doping alırken yakaladım. | Open Subtitles | لاعبي المحترف جعلته على دكّة الإحتياط بعد أن أمسكت به و هو يتناول المنشطات |
| Ailem doping kullandığımı duyarsa beni öldürür. | Open Subtitles | والدي سيقتلاني قبل أن يسمحان لي بتعاطي المنشطات |
| doping suçlarının sorununda, ispat yükü tersine çevrilir. | Open Subtitles | المشكلة في تهمة تعاطي المنشطات أن تقديم البينة |
| Oyunculara doping yapmak, derhal işten atılmak demektir. | Open Subtitles | إعطاء المنشطات للاعبين . يؤدي للإقالة الفوريّة |
| Güneş Natesville'de doğarken, doping gerekçesiyle diskalifiye edilen ve gözden düşen Amerikan takımı Natesville halkının umutlarını da hayaları gibi buruş buruş yapmıştı. | Open Subtitles | كما شرقت الشمس علي ناشفيل فإنه يشرق علي العار واستبعاد الفريق الأمريكي وسلوكهم في تعاطي المنشطات ترك آمالهم |
| Big Pharma, tıbbi araştırma, doping gibi şeyler üzerine odaklanmıştı. | Open Subtitles | كان تركيزها على شركات الادويه الكبرى. بحوث طبيه , منشطات , وهكذا نوع من الاشياء. |
| Madem alt kurula doping ifadesi veren beysbol oyuncuları yalancı şahitlikle suçlanabiliyor başkan adayları neden suçlanamasın. | Open Subtitles | إن شهد لاعب كرة المضرب بشأن منشطات السترويدز امام لجنة فرعيةً فإن شهادته قابلة للنقض واعتبارها مزورة, لا أعلم لماذا المرشحون السياسيون معفون عن هذا. |
| Silah yok,kız yok,doping yok. | Open Subtitles | لا أسلحة ,لا فتيات,لا منشطات |
| Her yerde satılan bir doping. | Open Subtitles | انها وصفة طبية منشطة |
| Kanıt olsun veya olmasın herkes Solis'in doping yaptığını anlayabilir. | Open Subtitles | حَسناً، برهان أَو لا برهانَ،أي شخص يُمْكِنُ أَنْ يَرى سوليس يتعاطى منشّطات ذلك لَيسَ ما تظهره الفحوصات |