| dumanlar dağıldığında, Abraham Lincoln Hintçe konuşup naneli kokteyl içiyor olacak. | Open Subtitles | عندما ينجلي الدخان إبراهيم لينكولن سيتكلم بالهندي و يشرب نبيذ النعناع |
| Bacalardan dumanlar yükseliyor, içerde olmalılar. | Open Subtitles | الدخان يتصاعد من المداخن. انهم فى منازلهم. |
| Yeryüzünün bağırsaklarından yükselen dumanlar ilk atmosfere tanıklık ediyor. | Open Subtitles | هذه السحابة من الدخان المنبعثة من أعماق الأرض تشهد على المصدر الطبيعي للغلاف الجوي الأصلي |
| Sadece... fırını temizliyorum ve... dumanlar beni rahatsız ediyor, ve sarhoşum... biraz. | Open Subtitles | أنظف الفرن و الأدخنة تؤثر بي و أنا سكرانة قليلا |
| dumanlar içinde yanan bir binaya dalmak bir parça dengesini bozabilir. | Open Subtitles | الركض داخل مبني محترق ملئ بالدخان قد يسبب ذلك |
| Öyle yaptı çünkü evinden dumanlar çıktığını biliyordu ve bir şeyler yapmak zorundaydı. | Open Subtitles | هو فعل ذلك لأنه علم متى خرجت الكلمة بأن امر الشركة على خطر، فكان عليه فعل شيء ما |
| Kasabadan dumanlar yükseliyor efendim. | Open Subtitles | هناك دخان يتصاعد من البلدة، سيدي |
| Bir dakika önce gemiden siyah dumanlar tütüyordu. Bir anda yok mu oldu yani? | Open Subtitles | كانت السفينة تصدر دخاناً أسود قبل دقيقة، والآن لا يوجد شيء؟ |
| Şu anda üsten dumanlar yükselmeye devam ediyor. | Open Subtitles | حالياً، سحب ضخمة من الدخان ما زالت تغطي تلك الطرق |
| dumanlar siyaha dönmüş. | Open Subtitles | الدخان تحول للون الأسود 571 00: 30: 13,081 |
| Bir uçaktayız, alevler içindeki bir uçakta motorlardan dumanlar tütüyor. | Open Subtitles | نحن علي طائرة والطائرة تحترق الدخان يتصاعد من محركاتها |
| Alevler yükselmeden önce çıkan dumanlar var. | Open Subtitles | هذا هو الدخان الذى يظهر قبل لهيب النار |
| Dalga dalga yükselen siyah dumanlar. | Open Subtitles | لقد تصاعد الدخان الاسود بكمية كبيرة. |
| Lakin senin de gördüğün gibi bizim araba kaldı dumanlar içinde. | Open Subtitles | لاكن كما ترى السيارة ينبعث منها الدخان |
| Hem kuzey, hem de doğu kanadından dumanlar yükseliyor ve yüzlerce binlerce kağıt parçası havada uçuşuyor.. | Open Subtitles | الدخان يخرج من كل مكان من الجانبين الشمالي والغربي,و... .. |
| Parkın oralardan yükselen dumanlar görüyorum. | Open Subtitles | - استطيع ان ارى الدخان خارج من مكان ما في الحديقة |
| dumanlar çıkmaya başladı. Arkamı döndüm. | Open Subtitles | ويتصاعد الدخان , فقمت بالإستدارة |
| Günler sonra, dumanlar sardı avluyu | Open Subtitles | . الدخان ملئ الفناء ، بعد عدة أيام |
| Gökyüzü simsiyahtı. dumanlar, bombalar... | Open Subtitles | السماء كانت سوداء بسبب قنابل الدخان |
| Babacık, dumanlar başımı döndürüyor. | Open Subtitles | أبي ، هذه الأدخنة تشعرني بالدوار |
| dumanlar içindeki bir binaya dalmak dengesini bozabilir. | Open Subtitles | الركض داخل مبني محترق ملئ بالدخان قد يسبب ذلك |
| Öyle yaptı çünkü evinden dumanlar çıktığını biliyordu ve bir şeyler yapmak zorundaydı. | Open Subtitles | هو فعل ذلك لأنه علم متى خرجت الكلمة بأن امر الشركة على خطر، فكان عليه فعل شيء ما |
| Duomo'dan dumanlar yükseliyor. | Open Subtitles | هناك دخان يتصاعد من الكنيسة |
| Yüzeyindeki volkanlardan dumanlar fışkırıyor. | Open Subtitles | البراكين على السطح ترسل دخاناً كثيفاً |