| Dunlop da Topaz gibi. Mohawk'ın bir benzeri. | Open Subtitles | "دانلوب" مثل "توباز" آخر، ومثل "موهاك" آخر. |
| Alderman Percival Brown ve Şehir Kâtibi John Dunlop ile görüşeceğiz. | Open Subtitles | وبالنائب "برسيفال براون" ثم برئيس البلدية "جون دانلوب". |
| The Post'ta adı Dunlop olan gazetecinin biriyle konuşmuş. Tüm ayrıntıları vermiş. | Open Subtitles | لقد اتّصل بصحفيّ اسمه (دانلوب)، و بلّغه كلّ التفاصيل. |
| Bayan Dunlop, neden her hafta bu sıkıcı müzeye geliyoruz ki? | Open Subtitles | ياسيدة دنلوب لماذا علينا أن نأتي لهذا المتحف الممل كل اسبوع؟ |
| Size birkaç soru sormak-- Frank Dunlop hakkında konuşmak istiyorduk. | Open Subtitles | نود أن نسألك.. نحن نريد الحديث معكما عن فرانك دنلوب |
| Trafford Park'ta kuzeybatıdaki İngiliz Havacılık Şirketi Birmingham'daki Dunlop Lastikleri ve Bristol'daki Rolls-Royce. | Open Subtitles | شركة الطيران البريطانية فى الشمال الغربى دونلوب تيرز فى برمنجهام ورولز رويس فى بريستول |
| Evet. Harold Dunlop. Telefonunu dinlemek için bir ekip yolladım. | Open Subtitles | أجل، (هارولد دانلوب)، لقد أرسلتُ فريقاً إليهِ لمراقبة هاتفه، و تتبع جميع المكالمات. |
| Bay Dunlop, Blitz'i yakalamak ister misiniz? | Open Subtitles | -سيّد (دانلوب)، كم تودّ الظفر بـ (بليتز)؟ |
| Belki de yeteri kadar açık konuşamadım Bay Dunlop. | Open Subtitles | ربّما لم أوضح مقصدي تماماً يا سيّد (دانلوب). |
| Değerli muhtelif eşyalar Bay Dunlop. 50 binimi alınca öğreneceksiniz. | Open Subtitles | عدّة عناصر أخرى، يا سيّد (دانلوب)، ستعلم حينما تعطيني الخمسين ألف. |
| Ama elinizi çabuk da tutmadınız, değil mi Bay Dunlop? | Open Subtitles | حسنٌ، لم تُسرع بالقدر الكافِ يا سيّد (دانلوب)، صحيح؟ |
| İnsanların öldürüldüğünü size hatırlatabilir miyim Bay Dunlop? | Open Subtitles | هل لي أن أذكرك، أن ثمّة أناسٌ يُقتلون هنا يا (دانلوب)؟ -حقاً؟ |
| Dunlop'ı değil Firestone'u istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد "دانلوب" أريد "فايرستون". |
| Dedektif Dunlop'un arabasına aldığı kadın.. | Open Subtitles | السيدة التي عرضت توصيلة على المُحقق (دانلوب)، |
| Frank Dunlop da temiz. Park cezası bile yok. | Open Subtitles | وفرانك دنلوب نظيف كذلك ولا حتى مخالفة وقوف |
| Bütün kurbanları 45 kalibrelikle vurulmuş, aynı Frank Dunlop gibi. | Open Subtitles | كل ضحاياه قتلوا بمسدس عيار 45.. مثل فرانك دنلوب |
| Frank Dunlop'un boğazına kadar toprağa gömülü olduğu... bu basına yansımaması gereken bir detaydı. | Open Subtitles | كون جثة دنلوب وجدت مدفونة حتى العنق هذه معلومة لم تصل للصحافة |
| Pakala, Frank Dunlop'un katilini bulduğumuzda daha az büyülenmiş olacağız. | Open Subtitles | حسنا.. سنصبح أقل إثارة عندما نعثر على قاتل دنلوب |
| Hiçbiri Frank Dunlop'ta bulunan mermi ile eşleşmedi. | Open Subtitles | لم يطابق اي منها الرصاصات التي وجدت في فرانك دنلوب |
| Ve bu silah Frank Dunlop'tan çıkarılan kurşunla da eşleşiyor. | Open Subtitles | وأن المسدس يتطابق مع الرصاص الذي تم اخراجه من فرانك دنلوب |
| Bu Dr. Megan Hunt ve iş arkadaşı Peter Dunlop. | Open Subtitles | هذه د.ميغان هنت وزميلها بيتر دونلوب |
| 2350 Dunlop Plaza'dayım. Beni vurmaya çalışan iki tetikçi var, bir ajan öldü. | Open Subtitles | انا فى ميدان دونلاب لقد اطلق رجلين الرصاص علينا و لقد سقط عميل |