| Niye herkesin istediği gibi ayrı durmadık ki? | Open Subtitles | لماذا لم نبق بعيدين فحسب مثل ما أراد الجميع؟ |
| Niye uzak durmadık? | Open Subtitles | لماذا لم نبق بعيداً؟ |
| Anlaşılan doğru yoldaydık ve bittabi duramazdık, durmadık da. | TED | بالطبع وبكل وضوح، كنا على الطريق الصحيح، ولكن طبعًا، لم نستطع التوقف، ولهذا لم نتوقف. |
| Ancak burada durmadık çünkü öğrencilerin sınıftaki katılımları için sadece ne kadar anlamı olduğunu gördük. | TED | ولكن لم نتوقف هنا ، لأننا قد رأينا فقط مدى أهمية و معنى ذلك في مشاركة الطلاب في الصف. |
| Tamales gitti. Ama o kadarda durmadık. | Open Subtitles | لحم الصدر نفذ، الطبق المكسيكي نفذ لكننا لم نتوقف عند هذا الحد. |
| Evet ama halen trende olmalı. Yola çıktığımızdan beri durmadık. | Open Subtitles | لابد انها مازالت فى القطار, فنحن لم نتوقف منذ ان بدأنا الرحلة . |
| ve vicdanımıza uyarak durmadık. | Open Subtitles | و نحن لم نتوقف بسبب تأنيب الضمير |
| ¶ başkası ile değil sadece seninle ilgili ¶ ve orada durmadık | Open Subtitles | ¶ الكل خارج القائمة , ماعدا انت ¶ ونحن لم نتوقف هناك فقط |
| Sınırlandırılmış istasyon olduğu için Phoebe'de asla durmadık. | Open Subtitles | لم نتوقف قط في " فيبي " ، إنها محطة محدودة |
| Fakat burada durmadık. | TED | ولكن لم نتوقف عند ذلك. |
| - Doğru, durmadık. - Biliyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح.نحن لم نتوقف اعرف |
| George, neden durmadık? | Open Subtitles | جورج لماذ لم نتوقف ؟ |