| Ona uzak durmasını söyledim, yoksa polisi arayacağımı, sonra içeri girdi. | Open Subtitles | أخبرته أن يبقى بعيداً لهذا إتصلت بالشرطة وقام هم بإقتحام المنزل |
| Bizden uzak durmasını söyledim ama beni çocuk kaçırmadan dolayı tutuklatabileceğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرته أن يبتعد عنّا، لكنّه قال بأنّه سيجعلني أُعتقل بتهمة الاختطاف |
| Hayır. Ciddi bir ilişki istedi. Ama ona benden uzak durmasını söyledim. | Open Subtitles | كلا، أراد أن يكون كذلك ولكن أخبرته أن يتركني وشأني |
| Ona uzak durmasını söyledim, tamam mı? | Open Subtitles | لقد أمرته بأن يبتعد عنك، أراضية الآن؟ |
| Poe, tam bir yılandır. Emily'den uzak durmasını söyledim. | Open Subtitles | (بــو) أفعى ملعونة لقد أمرته بأن يبتعد عن (إيميلـى). |
| Ona uzak durmasını söyledim şimdi ne için geldiyse, ona sahip | Open Subtitles | أخبرته أن ينصرف... الآن، كان لديه ما جاء من أجله. |
| - durmasını söyledim ama durmadı. | Open Subtitles | أخبرته أن يتوقف لكنه لم يفعل من فضلك |
| Jack'le konuştum. Ona uzak durmasını söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أن يتراجع |
| O elemandan uzak durmasını söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أن يتجنب ذلك العنصر |