| Eminim Frank bunu duyduğuna sevinecek. Ne söylememi bekliyorsun Jo. | Open Subtitles | متاكدة انه سيسعد لسماع هذا حسنا ماذا تريدين ان اقول |
| - Manda bunu duyduğuna üzülecek. - Tabi... Üzülmez mi? | Open Subtitles | سيأسف موزى لسماع ذلك بالتأكيد على ما اعتقد |
| Sesimi duyduğuna biraz şaşırdı ama karantinadayken bile 4400'lerin birbirlerine destek olması gerektiğinden bahsediyordu. | Open Subtitles | كان مندهشا لسماع صوتي لكن عندما كان بالحجر الصحي كان يخبرنا بضرورة بقاء الـ 4400 مع بعضهم بعضا |
| Bu kelimeyi bir çoğunuzun duyduğuna eminim. | TED | وأنا متأكد أم معظمكم قد سمع بهذه الكلمة. |
| Ama belki de çocuğun bağırdığını duyduğuna ve yüzünü tanıdığına kendini inandırmıştır. | Open Subtitles | لكن ربما أقنع نفسه أنه سمع تلك الكلمات وميز وجه الولد. |
| Eminim, Dekan bunu duyduğuna sevinecek. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أن العمدة سيكون سعيداً بسماع هذا |
| Bay Windermere'in bunu duyduğuna sevineceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن زوجها لن يعجب بسماع ذلك الكلام .. السعادة المستحقة |
| Yanlış yönlendirme. Gözlerin görüp kulakların duyduğuna, akılda inanır. | Open Subtitles | خداع بصرى لما تراه العين وما تسمعه الاذن وما يصدقه العقل |
| Bunu duyduğuna sevineceğine eminim. | Open Subtitles | حسناً انا متأكد انها ستكون مسرورة لسماع ذلك |
| Eminim annen bunu duyduğuna çok sevinecek. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن أمك سوف تكون سعيدة لسماع هذا |
| Dostum vali bey bunu duyduğuna epey üzülecek. | Open Subtitles | حسناً، صديقي الحاكم سيصاب بخيبة أمل كبيرة لسماع ذلك |
| Eminim erkek arkadaşın bunu duyduğuna sevinecektir. | Open Subtitles | أنا واثقة بأن صديقكِ المهذّب سيكون سعيداً لسماع ذلك |
| - "Ra's"a hâlâ hayatta olduğumu mu söyledin? - duyduğuna çok sevindi. Çünkü seni bizzat öldürmeyi o kadar istiyor ki. | Open Subtitles | كان ممتنًّا لسماع ذلك لأنّه يتوق لقتلك بنفسه |
| Umduğumdan çok şey duyduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكده أنه سمع اكثر مما تمنيت أن يسمع |
| Herkesin duyduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد تماما أن الجميع سمع بها يا رفاق ؟ |
| Seni duyduğuna ve kardeşini kurtaracağına inanıyorum. | Open Subtitles | لدي إيمان بأنه سمع دعاؤكِ، وسيخلص أختك. |
| Öyle birisi var ki, bunu duyduğuna çok memnun olacak. | Open Subtitles | حسناً, هناك شخصٌ ما سيكون سعيداً جداً بسماع هذا |
| Büyük oğlum bunu duyduğuna çok sevinecek. | Open Subtitles | حسناً , أحفادى كانوا سيكونونَ مُتحمسين للغاية بسماع هذا |
| Her duyduğuna inanma Brad. Teşekkür ederiiim. | Open Subtitles | لا تصدق كل ما تسمعه يابراد شكرا لك |
| Koridorlarda duyduğuna inanırsan, Ecklie çözmüş. | Open Subtitles | حسناً، إن كنت تصدق ما تسمعه في الجوار فهو (إيكلي) |
| Walt'un öldüğünü duyduğuna çok şaşırmış olmalısın. | Open Subtitles | لا بد انها كانت صدمة كبيرة لسماعك ذلك والت ميت |