| Ve sen, ağzından çıkacakları duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | وأما أنتِ، فأنا أتوق لسماع ما ستقولينه .. |
| - Devamını duymak için sabırsızlanıyorum avukat hanım. | Open Subtitles | وأنا لا أستطيع الانتظار لسماع المزيد، مستشار. |
| Eğlenceli muhabbetini duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار لسماع و bants جنون كنت قد تواجهها. |
| Diğerlerinin neler söylediğini duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لسماع مايقوله الآخرون |
| duymak için sabırsızlanıyorum. Neymiş o teorin? | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لسماعها ماهي نظريتك ؟ |
| Çığlığını duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار لأسمع الصياح |
| Bunu her gün duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتطلع لسماع ذلك كل يوم |
| Birazdan çıkacaklar. Açıklamayı duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | سيخرجون في أية لحظة لا يمكنني الانتظار لأسمع تفسيرهم |
| Ayrıntıları duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق لسماع التفاصيل! |
| Ayrıntıları duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق لسماع التفاصيل! |
| - Açıklamayı duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | TOBY: لا أستطيع الانتظار لسماع هذا التفسير. |
| Bunu duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الانتظار لسماع هذا واحد. |
| - Bunu duymak için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | - لا أستطيع الانتظار لسماع هذا! |
| Bunu duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار لسماع هذا. |
| Bunu duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار لسماع هذا. |
| Stormbreaker hakkındaki düşüncelerini duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الإنتظار لسماع ما تعتقده حول كسارة العاصفة |
| duymak için sabırsızlanıyorum zaten. | Open Subtitles | أوه , لا أستطيع الإنتظار لسماع ذلك |
| duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لسماعها. |
| duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لسماعها. |
| Bunu duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار لأسمع هذا |
| Düşüncelerini duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتطلع لسماع أفكارك |
| Birazdan çıkacaklar. Açıklamayı duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | سيخرجون في أية لحظة لا يمكنني الانتظار لأسمع تفسيرهم |