| İnsanların muhteşem hikayelerini duymaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد أكتفيت و تعبت من سماع قصص الناس العظيمة |
| Sadece git, çünkü hayatındaki her şeyin nasıl yetersiz olduğunu duymaktan bıktım. | Open Subtitles | ارحل وحسب - لأنني تعبت من سماع أن كل شيء كان لديك في حياتك لم يكن جيداً بما فيه الكفاية |
| NASCAR hayranlarının çok içtiğini duymaktan bıktım. | Open Subtitles | تعبت من سماع ، أن مشجعين ال"ناس كار" يشربون كثيرا! |
| Sovyetler'in ne büyük bir hokey takımı olduğunu duymaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد سئمت سماع الحديث عن عظمة الفريق السوفييتي |
| Bunu duymaktan bıktım. Geri alacak, tüm parasını geri alacak! | Open Subtitles | لقد سئمت من سماع هذا, سوف تسترجع كل النقود التي انفقتها |
| MichaeI, Bunu duymaktan bıktım artık. Hala bana sahipsin. | Open Subtitles | َ(مايكل) ، أنا تعبت من سماع ذلك انت مازلت تملكني |
| Bunu duymaktan bıktım! | Open Subtitles | تعبت من سماع هذا. |
| Bunu duymaktan bıktım, baba. | Open Subtitles | لقد تعبت من سماع هذا يا ابي |
| Bunu duymaktan bıktım, usandım. | Open Subtitles | أنا تعبت من سماع ذلك. |
| Bunu duymaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد تعبت من سماع هذا |
| - Bunu duymaktan bıktım. | Open Subtitles | - تعبت من سماع الكلمة |
| Onu duymaktan bıktım usandım. | Open Subtitles | لقد سئمت سماع الحديث عنه. |
| Bunu duymaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد سئمت سماع هذا. |
| Ve insanların ne istediğini duymaktan bıktım. | Open Subtitles | و انا سئمت من سماع من يريده الناس |
| Zaten lanet sesini duymaktan bıktım usandım. | Open Subtitles | سئمت من سماع صوتك اللعين بكل حال. |
| Biliyor musun, ben de bu lafı duymaktan bıktım. | Open Subtitles | أتعلم ماذا ؟ لقد سئمت من سماع هذا الوصف |