| Ama Eğer gerçekten yapmak istiyorsanız Pazartesi günü beni arayın ve konuşalım. | Open Subtitles | لكن إذا كنت حقا مهتما بهذا حادثنى يوم الأثنين و سوف نتحدث |
| Ama Eğer gerçekten onu seviyorsan, onunla çıkmana yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | لكن إذا كنت حقا تحبّ أمّي ، يمكن أن أساعدك |
| Eğer gerçekten bir zihin okuyucusuysan, onun konuşmasına gerek kalmayacak. | Open Subtitles | , حسناً , إن كنت حقاً قارئ العقول فلن تحتاج إلى أن تتكلم |
| Eğer gerçekten kitaplar umrunuzdaysa, onları daha iyi tarayacaksınız, özellikle bunlar değerli kitaplarsa. | TED | اذا كنت حقاً مهتماً بالكتب, فانك ستقوم بمسحهم ضوئياً بشكل أفضل خاصة, اذا كانت الكتب قيمة |
| Eğer gerçekten benim tarafımdaysa L'i ortadan kaldırmam için iyi bir fırsat. | Open Subtitles | إن كان حقاً يدعمني ، فسيصبح سلاحاً قوي لإبادة إل |
| Hey, bak. Eğer gerçekten maruz kaldıysa, durumu ciddi olabilir. | Open Subtitles | أنظر , إذا كان حقاً تعرّض للأشعاع قد يكون خطيراً |
| Eğer gerçekten Butch'la Jared'ı öldürmesi için birini kiralamış olsa bunu yapmasının nedenini hayal etmek zor. | Open Subtitles | صعب تخيل لماذا يفعل هذا لو أنه حقاً كلف من يقتل الرجلين |
| Eğer gerçekten oğlumun arkadaşı olsaydın Roger'ın benden nefret ettiğini bilirdin. | Open Subtitles | إذا كنت حقا صديق ابني، كنت أعرف أن روجر يكره لي. |
| Onunla iletişim yasak olan insanlar, yani Eğer gerçekten iseniz | Open Subtitles | الناس التي لا يجوز له الاتصال، حتى إذا كنت حقا |
| Aslında ona hiç bir şey borçlu değilim. Eğer gerçekten bu işe karışmak istiyorsan. | Open Subtitles | ليس كأنني مدين لها بأي شيء ، إذا كنت حقا ترغب في الحصول على الحقيقة هناك. |
| Aslında ona hiç bir şey borçlu değilim. Eğer gerçekten bu işe karışmak istiyorsan. | Open Subtitles | ليس كأنني مدين لها بأي شيء إذا كنت حقا ترغب في الحصول على الحقيقة هناك |
| Eğer gerçekten yardım etmek istiyorsan, neden direk yapmıyorsun? | Open Subtitles | إذا كنت حقا تريد المساعدة لماذا فعلت ذلك؟ |
| Eğer gerçekten yardım etmek istiyorsan, neden direk yapmıyorsun? | Open Subtitles | إذا كنت حقا تريد المساعدة لماذا فعلت ذلك؟ |
| Aynen, tenis ayakkabısı, lekesiz ama yeni değil ki dördüncü olarak, "spor ayakkabısı" demez miydin Batı Yakası'nın aksine Eğer gerçekten Kuzeydoğu'dan olsaydın? | Open Subtitles | حسناً، أحذية رياضيّة نظيفة، لكن ليست جديدة ونأتي لرقم أربعة، كنت لتسمّيها أحذية عالية الرقبة إن كنت حقاً قادماً من الشمال الشرقي للبلاد، |
| Eğer gerçekten önemsiyorsan, beni rahat bırakırsın. | Open Subtitles | إن كنت حقاً لاتزال تهتم بي ستدعني وشأني |
| Eğer gerçekten arkadaşıysan, ruhunu rahata erdir ve kafasını kes. | Open Subtitles | اذا كنت حقاً صديقه، فإنك تريد أن تكون روحه في طمأنينه، لذلك أقطع رأسه |
| Onunla yüzleşebilir miyim bilmiyorum. Eğer gerçekten masumsa. | Open Subtitles | لا أعلم ما إن كنت قادر على مواجهته, إن كان حقاً بريء. |
| Eğer gerçekten bu canavarın yaptıklarının ortağıysa, geri dönmek istiyor olamaz mı? | Open Subtitles | إذا كان حقاً شريكاً لهذا الوحش أوليس من المحتمل بأنه يريد العودة |
| Eğer gerçekten Bir temizlikçi değilse? | Open Subtitles | ماذا لو أنه ليس بواب فقط ؟ |
| Evet, güzel... Eğer gerçekten çıksaydık, ben de şunu söylerdim... | Open Subtitles | - لو كنا بالفعل في نزهة لكنت سأقول ... |
| Eğer gerçekten istiyorsan, geriye yapman gereken sadece bir şey kaldı. | Open Subtitles | حسنا ان كنت حقا تريديه هناك امر واحد فقط عليك فعله |
| Eğer gerçekten bir fahişe ile görüşmek istiyorsanız görüşürsünüz. | Open Subtitles | تعلم , اذا كنتم فعلا تريد رؤية عاهرة , فانكم تستطيع |
| Bak, Eğer gerçekten buraya nasıl geldiğini bilmek istiyorsan kendisi hemen yanınızda duruyor, Bayan Swan. | Open Subtitles | اسمعي، إنْ أردتِ فعلاً أنْ تعرفي كيف وصلت إلى هناك... فهي تقف بجانبكِ تماماً يا آنسة (سوان) فلمَ لا تسألينها ببساطة؟ |
| Eğer gerçekten dostum olsaydın ve bunu durduracak gücün olsaydı, durdururdun. | Open Subtitles | إن كنت فعلاً صديقي و لديك القدرة لإيقاف هذا كنت لتوقفه |
| Veya en azından Eğer gerçekten olmuş, olsaydı iyi olabilirdi . | Open Subtitles | أو على الأقلّ يمكن أن يكون كذلك، إذا كان قد حدث فعلا |
| Eğer gerçekten akıllı biri olsaydın, aynı işi yapanları yanına alıp bir sendika kurardın. | Open Subtitles | إذا كنت حقاً ذكي ، أنت تقوم بجمع الفتيان معا و تنظم اتحاد. |
| Eğer gerçekten benim annemsen lütfen bana bunu yaptırma. | Open Subtitles | إنْ كنتِ فعلاً أمّي فأرجوكِ لا ترغميني على فعل هذا |
| Ama Sherlock'un Eğer gerçekten iyileşmek istiyorsa, başka çıkması gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | لكن هناك اشياء يجب على شيرلوك التعامل معها ان كان حقا يريد التحسن |