| ekibin geri kalanları kurtulsa bile, hayatta kalmalarına imkan yok. | Open Subtitles | حتى لو كان باقى الفريق حيا فليس لهم مجال للحياه | 
| Uluslararası bir ekibin üyesi olarak... uzay gemisi SOJUS 31'le kalkışa hazırım... 26 Ağustos 1978'de, uluslararası bir başarıya ulaştık. | Open Subtitles | أنا جاهز للانظلاق في سفينة الفضاء 31 سويوس كعضو في الفريق الدولي في 26 آب 1978 وصلنا إلى موقع دولي | 
| Bu sabah Radyo tibbi ekibin, Bu civarda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تقول الإذاعة بأن الفريق الطبي سيتواجد في المنطقة عند الصباح | 
| Problem çözme yeteneklerin sayesinde, ekibin Schrödinger'in kedilerini tam zamanında kutudan çıkartıyor. | TED | شكراً لمهاراتك في حل المشكلات، فريقك أمسك بقط شرودنغر في الوقت المناسب. | 
| Her ne kadar yıkım bir süredir planlanıyorduysa da ekibin şefine göre müzik ve havaî fişekler "kesinlikle planda olmayan" bir durummuş. | Open Subtitles | لقد تم التخطيط للدمار في نفس الوقت مع الموسيقى و الألعاب النارية و وفقاً لرئيس الطاقم لم تكن أبداً على جدول الأعمال | 
| Halen Coughlan Hava Kuvvetleri Üssü'nde Bilgisayar Mühendisliği Birimi'ndeki bir ekibin başında. | Open Subtitles | ويقود حاليا فريق في كولان قاعدة سلاح الجو في الكمبيوتر قسم الهندسة. | 
| Hanımefendi, etkin bir şekilde faaliyet için ekibin istikrara ihtiyacı var. | Open Subtitles | سيدتي كي يعمل هذا الفريق بشكل كفؤ هذا الفريق بحاجة للاستمرار | 
| Bu is ciddi. Para verecegiz, gelip ekibin basina geç. | Open Subtitles | الوضع خطير جداً ، نحن مستعدون للدفع وأريدك لقيادة الفريق | 
| Bu, Liman Koyu Kasabı'yla, aynı odayı paylaşan ekibin ta kendisi. | Open Subtitles | وهو نفس الفريق أيضا الذى عمل على قضية سفاح مرفأ الخليج | 
| Evet, bizim ekibin odası gibi ama ekip benim ve oda yok. | Open Subtitles | إنه مثل مكاتب للفريق إلا أنني أنا هو الفريق وأنا دون مكتب. | 
| ekibin şefi olarak, başına gelebilecek en kötü şey adamlarını kaybetmektir. | Open Subtitles | بصفتي قائد الفريق اسوأ ما قد يحدث هو ان تخسر رجل | 
| Peki ekibin geri kalanı senin gizli görevde olduğundan şüphelendi mi? | Open Subtitles | وهل شك باقي الفريق أنك كنت تعمل على تكليف سري ؟ | 
| Sen ve ekibin oldukça ileri bir yabancı kültürden yabancı bir aygıt çaldınız. | Open Subtitles | , أنت و فريقك سرقتم أداة أجنبية . من ثقافة أجنبية متقدمة جداً | 
| ekibin diğer üç üyesiyle de irtibata geçip... gitmelerine engel olacağım. | Open Subtitles | و سأتصل بأعضاء فريقك الثلاثة و سأقنعهم بعدم الذهاب | 
| ekibin için senden iki isim daha isteyecektir. | Open Subtitles | سيسألك المعمل ترشيح أثنين ليكون فى فريقك | 
| Bunu bütün ekibin önünde yapayım ki beni kovmadığını bilsinler. | Open Subtitles | وأريد فعلها أمام الطاقم بكامله حتى يعرف أنه لم يطردني | 
| Mevzu sadece bu dalgıçların ve Çinli ekibin hayatları değil. | Open Subtitles | الامر غير متعلق فقط بحياة غواصي البحرية ..وحياة الطاقم الصيني | 
| Üçüncü ekibin dış çekim denilen şeyi yapması için buraya göndermişler. | Open Subtitles | هل تعرفون أنهم أرسلوا فريق تصوير لأخذ لقطات للمكان من الخارج؟ | 
| Bu insanlık felaketine en iyi nasıl şekilde karşılık verilebileceğini tespit etmekle görevli ekibin bir üyesiydim. | TED | كنت ضمن فريق أسندت له مهمة محاولة معرفة أفضل الطرق للحد من هذه الكارثة الإنسانية. | 
| Sen ve tüm ekibin fiziksel taleplere uyacaksınız. | Open Subtitles | أنت وكل طاقمك عليكم اجتياز المتطلبات الجسدية | 
| Sen ayrıldığından beri, Kip ekibin bir üyesi oldu. | Open Subtitles | أصبح لكيب طاقم صغير من المهربين بعد رحيلك | 
| Aslında var ya, belki de ekibin ihtiyacı olan şey odur. | Open Subtitles | وأنت تَعْرفُ الذي، لَرُبَّمَا هو فقط الذي هذا الفريقِ إحتاجَ. | 
| Senden gelecek talimatları anlayabilmek için bütün ekibin işaret dilini öğrenmesi mi gerekecek? | Open Subtitles | يجب أن يكون فريقكِ كله يتكلم بالاشارات ليأخذوا تعليمات منكِ في كل مره؟ | 
| Bizimle gel. Posta odasına dönme, ekibin bir parçası olarak gel. | Open Subtitles | عد معنا ليس الى غرفة البريد لكن لتكون جزء من فريقنا | 
| İsyankâr ekibin Pitcairn adasındaki yaşam konusunda endişelenmeye başladı. | Open Subtitles | وفريقك الثائر بدأ يقلق بشأن الحياة في جزر البلطيق | 
| Herhangi bir dedektifin yaptığını yaparım ama gerçekte ekibin bir üyesi değilim. | Open Subtitles | حسناً, اقوم بعمل ما يفعله المحققون النظاميون فيما عدا انى لست فعلياً بالفريق | 
| yaklaşık bir saat uzaklıktayız; ekibin daha erken varabilir. | Open Subtitles | نحنُ على بُعدِ ساعةٍ، بإمكان فريقكَ أن يصل أوّلًا. | 
| Her biriniz yedi ajandan oluşan bir ekibin liderliğini yapacaksınız. | Open Subtitles | كلّ واحدٍ منكم سيقود فريقاً مُكوّناً من سبعة عُملاء. | 
| Ve sen ve senin hayvanat bahçesi ekibin ekstra paraya hayır diyemiyorsunuz. | Open Subtitles | وكُنت أعرف بأنك أنت وطاقمك الحيواني لا يستطيعون مقاومة وحدات إضافية |