| - Daha okumaya fırsat bulamadım, ama bu ekonomiyle pek de iyi haber olmasa gerek. | Open Subtitles | لم تتح لي فرصة قراءتها بعد ولكن مع مثل هذا الاقتصاد لا يمكن أن تكون الأنباء مبشرة | 
| Ve bu salaklar tüm bu gereksiz harcamaların ekonomiyle alay ettiğini göremedi. | Open Subtitles | والحمقى لم يروا أن بإنفاقهم التافه كانوا يسخرون من الاقتصاد. | 
| Hepimiz ekonomiyle alay ettik ve şimdi ekonomi intikamını üzerimizde sergiliyor. | Open Subtitles | لقد سخرنا من الاقتصاد, والآن الاقتصاد بدأ ينتقم منا كلنا. | 
| Bunun parayla ya da ekonomiyle ilgisi yok. Bu, tamamen sağlıkla ilgili bir konu. | Open Subtitles | لكن الأمر ليس متعلقاً بالمال ولا الإقتصاد | 
| ekonomiyle ilgili yanlış anlaşılabilecek bir yorum yaptı. | Open Subtitles | لقد قام بإطلاق تعليق عن كون الإقتصاد مستاء الفهم | 
| Millet satıp kurtulmaya çalışırken, bu ekonomiyle kredi çekip ev mi aldın? | Open Subtitles | و أنت قمت بالحصول على قرض من أجل شراء المنزل بهذه الأوضاع الأقتصادية حيث يرغب الجميع بالبيع ممتلكاته لبقاء | 
| Geriye kalmış ekonomiyle birlikte bu bilgilerin yarısı bile kaydedilmemiş olacak. | Open Subtitles | ومع تراجع الاقتصاد نصف المعلومات لن تكون مسجلة | 
| Evliliği ertelemede yeni trend, ekonomiyle birlikte insanların adapte olması gerektiğidir. | Open Subtitles | الوضع الحادي في تاخر الزواجات, وايضا مع انخفاض الاقتصاد يعني على الناس ان تتكيف. | 
| Evet, çünkü iktidar kayması hakkında söyledikleri çağdaş küresel ekonomiyle bağlanıyor. | Open Subtitles | أجل، لأنها مرتبطة عما يقوله بخصوص التقلص في السلطة في الاقتصاد العالمي المعاصر .. | 
| ekonomiyle korkusuzca alay ettiniz. | Open Subtitles | لقد سخرتم من الاقتصاد من دون خوف. | 
| İklim değişikliğiyle ilgili uzun zaman çalıştıktan sonra şu sonuca vardım: Aslında, ekonomiyle, teknolojiyle ve kamu politikalarıyla ilgili bir sorunumuz yok. | TED | الآن قد وصلت الى استنتاج بعد قضاء الكثير من الوقت في معرفة حول تغير المناخ ليس لدينا مشكلة مع الاقتصاد , التكنولوجيا , والسياسة العامة . | 
| Ömrümüz boyunca elimize geçen paranın kimin başkan olduğuyla, ekonomiyle, hayal kırıklıklarıyla, kötü şansla, patronlarla ilgisi yoktur. | Open Subtitles | مقدار المال الذي نجمعه في حياتنا لا يعتمد على من يكون الرئيس، أو على الاقتصاد أو انهيار الأوهام أو الحظوظ السيئة أو المدراء في الأعمال . | 
| Bu ekonomiyle herkes mücadele veriyor. | Open Subtitles | -أنت ... -الجميع يكافح في هذا الاقتصاد . | 
| Bizim işde, ekonomiyle birlikte hareket etmen gerekir. | Open Subtitles | في مجال عملي، عليك أن تتحرك مع الإقتصاد | 
| Berbat ekonomiyle başa çıkmaya çalışıyorum diğer herkes gibi. | Open Subtitles | اقتصد في الإقتصاد الرديء مثل الآخرون. | 
| - bu ekonomiyle... | Open Subtitles | - من أجل شراء المنزل بهذه الأوضاع الأقتصادية |