| Elimde 500 sayfa tünel plânı ve el feneri var. | Open Subtitles | أجل, لدي 500 صفحة من سجلات الانفاق و مصباح يدوي |
| el feneri ya da metal bir boru olabilir. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنه مصباح يدوي أو ربما،أنبوب رصاص. |
| Bunlar su temizleyici tabletler ve bu suda yüzen bir el feneri. | Open Subtitles | هذه أقراص تنقية ماء وذلك مصباح كاشف الذي عربات. |
| el feneri' ndeyken bana kahve getirebilirsin dedim. | Open Subtitles | أخبرنه أنه يمكن أن يعزمني على القهوة في الـ"تورتش" |
| Çantamda el feneri var tabii bulabilirsem. | Open Subtitles | لدى كشاف فى حقيبتى اذا أمكننى الحصول عليها |
| Bir keresinde el feneri yutmuştu. Yarısını çıkarmışken, koşmaya başladı. Kıçında film galası gösteriliyor gibiydi. | Open Subtitles | اكل مرةً مصباح يدوي لسلسلة مفاتيح تغوط نصفه ولاذ بالفرار بدا وكأن في مؤخرته افتتاح فيلم |
| Bundan sonra ameliyathanelerde birden fazla el feneri olmasını rica edebilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع أن أطلب تزود غرف العلمليات بأكثر من مصباح يدوي في المستقبل؟ أخرجي هذا الطفل من داخلي بأمان، |
| Konserve, tıbbi araç, telsiz, el feneri. | Open Subtitles | سلع معلبة، أشياء طبية لا سلكيات، مصباح يدوي |
| Bunun gibi on binlerce el feneri vardır. | Open Subtitles | لابد وأن هناك 10 آلاف مصباح يدوي مثل ذلك في المدينة |
| - Yanan bir binadan bir el feneri ve bir güneş paneliyle kaçtık. | Open Subtitles | نحن هرب المبنى المحترق مع مصباح يدوي والألواح الشمسية. |
| Beth'in arabasında el feneri var mıymış? | Open Subtitles | هو ظلام دامس تقريبا. هل لدى بيت ل مصباح يدوي في سيارتها؟ |
| ve beraberinde, bıçak parmak, kaşık parmak ve de çatal parmak, ve diş fırçası parmak, ve tarak parmak, ve şişe açacağı parmak, ve el feneri parmak, ve tornavida parmak . | Open Subtitles | وإصبع فرشاة أسنان وإصبع مشط للشعر وإصبع لفتاحات العلب والقنانين وإصبع مصباح كاشف وإصبع مفتاح مفك |
| el feneri ve birkaç pil var. | Open Subtitles | لديك مصباح كاشف ..بطاريات خفيفة، |
| Eğer takım arkadaşlarımın el feneri okuduklarını düşündüysen, yanıldın. | Open Subtitles | إذا ظننت أن أعضاء فريقي يقرأون الـ"تورتش" فأنت توفينهم أكثر من حقهم |
| Bakalım. el feneri, kazıklar, çekiç. | Open Subtitles | انظر هنا,كشاف كهربائي,أوتاد و مطرقه |
| Görüyorsunuz, el feneri güvenli bir yerde. | Open Subtitles | [مدير شرطة] أنت يمكن أن ترى ذلك المصباح الكاشف ضمن بشكل صحيح. |
| Bir el feneri olmadan hiçbir yere gidemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الذهاب إلى أي ماكن بدون المصباح اليدوي |
| Konuşmaya gittim, ama el feneri'ne olanlar onu çok kızdırmıştı. | Open Subtitles | ذهبت لأتكلم معها لكن ماحدث لجريدة التورتش جعلها متوترة جداً |
| İçinde yiyecek, su, harita, pusula el feneri ve silah var. | Open Subtitles | والتي هي طعام، ماء، خريطة، بوصلة مصباح ضوئي وسلاح ... |
| Matkap getir, uç getir ve el feneri ve her şeyimiz tamam olur. | Open Subtitles | أحضر محركاً ، مثقـــاب و مصباح كهربي وسنفعلهذا. |
| el feneri bile olur! | Open Subtitles | لا يهمني إذا كان مصباحاً يدوياً! |
| Yanına gidip üzerine eğildim... kafasını kaldırıp gözlerime baktı gözleri sanki el feneri gibiydi. | Open Subtitles | فذهبت إلى ذلك الشيء, وانحنيت، ونظر ذلك الظبي إليّ بتلك العينان... تلك العينان كأنها مشاعل... |
| Katil geride 15 metre yangın merdiveni... 9 metre PVC hortum ve mini maglite el feneri bırakmış. | Open Subtitles | قاتلنا بقي هنا 15قدم من سلم طوارئ الحريق 30قدم من الأنابيب الشفافة ومصباح مصغر |
| Fırtına elektrikleri kesince kocaman eski bir el feneri almam gerekti. | Open Subtitles | العاصفة قطعت كل الطاقة و... أنا علي الحصول على مصباح أكبر قديم |
| Gecenin üçünde yüzümde el feneri ışığıyla uyandım. | Open Subtitles | ,. علي اية حال كان هذا في الثالثة صباحا . كان هناك ضوء المصباح هذا في وجهي |