| Ona elimiz boş gidersek tabanlarımızı hapiste serinletmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | إذا ذهبنا إلي خالين الوفاض سوف نكون ميتين في أقل من ثانية |
| Ve biz elimiz boş bir şekilde eve erkenden gittik. | Open Subtitles | وجميعنا نذهب لمنازلنا مبكرا خالين الوفاض. |
| Bundan sonra kendi kıçımızı kurtarmakla alakalı. elimiz boş bir şekilde geri dönemeyi. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بإنقاذ أنفسنا , لا يمكننا الرجوع هناك خالين الوفاض |
| Buradan elimiz boş dönebiliriz bence kaderimiz de ne varsa öyle olsun, derim. | Open Subtitles | اسمع يا " جاك " هناك احتمال ان نخرج من هناك خالي اليدين انا اقول .. دع القدر يقرر |
| - Prens'e elimiz boş gideceğiz. | Open Subtitles | إذا سنذهب إلى الأمير خالي اليدين |
| Ben de elimiz boş gideceğiz diye endişeleniyordum. | Open Subtitles | وأنا الذي كنت قلقا من أننا قد نعود خاليي الوفاض |
| Buradan elimiz boş dönemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا المغادرة خاليي الوفاض |
| elimiz boş dönmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نعود خالين الوفاض. |
| Yani bizler, Taffet'i bizden uzaklaştırabilecek bir sürü kanıt bulma uğraşındayız. Ama sürekli elimiz boş dönüyoruz. | Open Subtitles | كلنا نبحث عن دليلٍ ما يدين (تافت) لكن ما نفتأ نخرج خالين الوفاض |
| Evet, elimiz boş dönmedik. | Open Subtitles | ولم نعد خالين الوفاض |
| elimiz boş kaldı. | Open Subtitles | خرجنا خاليي الوفاض. |
| - Zor biri çıktı. elimiz boş ayrılacağız. | Open Subtitles | هذا صعب سنغادر خاليي الوفاض |