| Evlilik o kadar kötü bir şey değil. Eliza'nın annesiyle evlenmişsin. | Open Subtitles | الزواج ليس مخيفا لهذه الدرجة " أنت تتزوج والدة " إليزا |
| Ona küçük bir not yazsana Eliza. lşıkları da söndür. | Open Subtitles | " اتركي لها ملاحظة لو سمحت " إليزا وأطفئي الأنوار |
| Eliza bu sabah ziyaretime geldi, onu gördüğüme çok memnun oldum. | Open Subtitles | إليزا " جاءت تزورني هذا الصباح " وكنتُ سعيدة لرؤيتها هنا |
| Seni Eliza'nın doğum günü cümbüşüne bekliyorum. "Hayır"ı cevap olarak kabul etmem. | Open Subtitles | اريدك ان تحضري حفلة عيد ميلاد ابنتي اليزا لن اقبل ان ترفضي |
| Bayan Eliza Bennet'in gözlerinin yasını tutmuyorsunuz umarım. | Open Subtitles | اتمنى بانك لا تشعر بالوهن لخسارة الآنسة إلايزا بينيت. |
| Eliza, arkadaşınız olarak söylüyorum o adamın bütün söylediklerine inanmamanızı tavsiye ederim. | Open Subtitles | ولكن يا أليزا كصديقتين دعينى أنصحك أن لاتعيرى أهتماما لحكاياته |
| Seni özleyeceğim Eliza. O aptal fikirlerinden bir şeyler öğrendim. | Open Subtitles | سأفتقدك " إليزا " لقد تعلمت شيئا من أفكارك الغبية |
| Eliza, sen bir aptalsın! Bu tam bir cevap değil. | Open Subtitles | " وكيف يشعر " بيكيرينغ إليزا " أنت غبية " |
| Bay Simpson, Bayan Todd benden aşçısı Eliza Dunn'ı bulmamı istedi. | Open Subtitles | "سيد "سيمبسون", لقد عينتني السيدة "تود "للبحث عن "إليزا دون الطباخة |
| Eliza kurtarma timi iniş yaptı. | Open Subtitles | فريق الانقاذ إليزا على المسار الصحيح : وصل |
| Geçen gece Eliza diye birine feryatlar etmeye durdu. | Open Subtitles | في تلك الليلة لقد بدأ بالصراخ لقد كاني ينادي شخص ما يدعى إليزا. |
| Eliza, seni tanıdığım kısacık zamanda bu şimdiden ikinci ofis ilişkin. | Open Subtitles | إليزا, هذه ثاني علاقة رومنسية لك في المكتب خلال الوقت القصير الذي عرفتك به |
| Eliza, eski sevgilim emzirme fetişim olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إليزا ، حبيبتي السابقة تعتقد أن عندي مرض الترضيع الفتيشي |
| Baban yine aradı ve Eliza adındaki kızın 18:05 de geleceğini söyledi. | Open Subtitles | دعا والدك مرة أخرى، سيتم تلك الفتاة إليزا هنا في 6: 05 الآن. |
| Eliza Vermont'ta nasıldır, merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا أتساءل كيف تفعل في إليزا في ولاية فيرمونت. |
| Sanırım Eliza'nın annesinin neden burada vakit geçirmediğini anlamışsındır. | Open Subtitles | أعتقد أنك يمكن أن ترى لماذا سوف أمي إليزا لا تنفق الوقت هنا، هاه؟ |
| Şu andan itibaren Eliza'nın ihtiyacı olan her şeyi olurum. | Open Subtitles | من هنا فصاعدا، انا ذاهب ليكون أحد إليزا يحتاج لي أن أكون. |
| Sonra biz annesine, Eliza ile benim bir çift olduğumuzu söyleyeceğiz. | Open Subtitles | ومن ثم نقول لها، إليزا وأنا بضعة الملتزمين. |
| California'ya kaçmak istiyor Eliza ve bebeği bir kenara atacak. | Open Subtitles | يريد لتشغيل إلى كاليفورنيا، فقط إرم اليزا و الطفل جانبا. |
| Eliza'ya şişko bir Barbie alsam mı acaba? | Open Subtitles | أتردد لشراء اليزا باربي يعانون من السمنة المفرطة. |
| Bayan Eliza, George Wickham'dan çok hoşlandığınızı duydum. | Open Subtitles | أنسة اليزا لقد سمعت بأنك سعيدة بصداقتك مع السيد جورج ويكهام |
| Ben Shelby'yi Eliza'yı oynamaya ikna edebilirim. | Open Subtitles | و أعتقد بأنه يمكنني إقناع شيلبي للقيام بدور إلايزا |
| Bay Andersson, eşi için geldi Eliza. | Open Subtitles | سيد اندرسون هنا بشأن زوجته, أليزا. احسني التصرف. |
| Eliza adlı genç bir kadınla olan ilişkimin acı sonu. | Open Subtitles | النهاية الحزينة التي حدثت عند تعارفي مع امرأة شابة تدعى ألايزا |
| Bu Eliza pilicini nasıl bulacağız ki? | Open Subtitles | كيف من المفترض بنا أن نعثر على (لايزا) هذهِ على أي حال؟ |
| Bak Eliza, bütün erkekler Albay ve benim gibi kararlı bekarlar değildir. | Open Subtitles | ليس كل الرجال مكتوب عليهم " العزوبية مثلي أو الكولونيل " بيكيرينغ |