| Şimdiye kadar tanıdığın öğretmenlere verilen elmalardan çok daha fazlasına. | Open Subtitles | أكثر من جميع التفاح التي أعطيتيها لكل مدرس قد عرفتيه |
| Aslında size göstermek istediğim şey, diğer elmalardan daha kırmızı olmasıydı. | TED | في الحقيقة، أريدُ منكم الآن أن تلاحظوا أن هذه هي أكثر إحمراراً من معظم التفاح. |
| Her gün ellerimle topladığım elmalardan yapıyorum Mayflowers'da. | Open Subtitles | اعدها من التفاح كل يوم واختارها في وقت الربيع |
| Bunun yediğim diğer elmalardan hiçbir farkı yok, hem de hiç. | Open Subtitles | إنّها بالضبط كأي تفاحة أكلتها قط |
| elmalardan birinin çürük olması o kadar da önemli değil. | Open Subtitles | تفاحة فاسدة لن تضر |
| elmalardan abajur yapan sarışın kadın var. | Open Subtitles | هـناك تلك السيدة التي تعمل أباجورة من التفاح |
| İlk kez elmalardan anlayan biriyle karşılaşıyorum. | Open Subtitles | أنها تَكْرهُ البستان. هذه هي المرة الأولى التي أقابل فيها أحداً،يهتم بأمر التفاح. |
| Bu gece, sevgili taklit elmalı turtası, gerçek elmalardan olacak. | Open Subtitles | الليلة فطيرة التفاح المزيفة سيكون فيها تفاح حقيقي |
| Başka türlü satılamayacak elmalardan şıra yapılır. | Open Subtitles | يصنع البستانيّون العصير من التفاح الذي لا يمكنهم بيعه بصورة أخرى، فهو يكون متساقط على الأرض |
| elmalardan bahsetmediğimizi mi bana söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول أن تخبرني أنك جئت للتحدث عن التفاح ؟ |
| Bay Kıvrık Kuyruk'a organik elmalardan almaya geldim. | Open Subtitles | لذا قررت أن آتي هنا واشتري بعض التفاح العضوي الذي تبيعونه |
| elmalardan polen numuneleri almamız lazım derhâl. | Open Subtitles | نحتاج أخذ عينات من طلع التفاح وعلينا فعل ذلك الآن |
| O zamandan beri elmalardan dolmalık kabaklara kadar her şeyi öğrendin. | Open Subtitles | لقد تعلمت كل شيء من التفاح لالكوسا. |
| Çürük elmalardan şimdi kurtulalım. | Open Subtitles | علينا أن نتخلص من التفاح الفاسد الآن |
| Armutları elmalardan daha ince doğramanız lazım çünkü onlar daha çabuk pişiyor. | Open Subtitles | يجب ان تكون قطع الاجاص اثخن من قطع التفاح لان قطع الاجاص تنضج اسرع -صحيح |
| Tanesi beş dolar olan elmalardan, mesela. | Open Subtitles | التفاح لمدة خمسة دولارات للقطعة الواحدة ، |
| Turtalar bunun gibi elmalardan yapılır. | Open Subtitles | فطائر تصنع من التفاح مثل هذه |
| Yani elmalardan hoşlanır. | Open Subtitles | لذا فهو يحب التفاح. |
| Lobideki elmalardan. | Open Subtitles | تفاحة من البهو ماذا هناك؟ |
| Lobideki elmalardan. | Open Subtitles | تفاحة من البهو |