| Merhum Amiral Jonas Titus'un torunu Emil Titus Mississippi'de doğdu ve orada büyüdü. | Open Subtitles | إيميل تايتس،حفيد الأدميرال البحري المتوفي جوناس توتاس ولد و ترعرع في المسيسيبي | 
| Kanıtlar arttıkça Emil Titus suçlu gibi göründü. | Open Subtitles | المزيد من الأدلة المزروعة ليجعل إيميل تايتس يبدو مذنبًا | 
| Myhr bu gece operaya yapılan ve Emil Öst'ün "Boynuzlu Oğlan" adlı heykelinin tamamen parçalanmasına neden olan saldırıda şüpheliler arasında | Open Subtitles | مايهر هو المشتبه به في هجوم الليلة على الأوبرا، دمر خلالها تمثال إميل أوست، و 'الفتى ذو القرن' '، دمرت تماما | 
| Pek Muhterem Emil Bey aile babası olarak kardeşimin kardeşiniz için uygun olduğundan emin misiniz? | Open Subtitles | إميل العزيز كوك رجل عائلة هل أخي جيدٌ مع أُختك؟ | 
| Burada yeni filmimin yardımcı oyuncusu ve ortağım Emil. | Open Subtitles | هنا الممثل المساعد لفيلمي الجديد شريكي أميل | 
| Georgina bunu öğrenir ve resmi Bronwen'den çalan Emil'e söyler. | Open Subtitles | جورجينا تكتشف الأمر وتخبر ايميل ويهب ويسرق اللوحة من برونوين | 
| Sonra savaş patladı ve diğer tüm gençler gibi Emil de savaşa katıldı. | Open Subtitles | ثم جاءت الحرب ومثل كل الشباب, 'اميل' بقي للقتال | 
| Bir zorluk yaşamayacağımdan eminim... Emil'i beni arabasına almaya ikna ederken. | Open Subtitles | أنا واثق أنه لن تواجهني صعوبة، بإقناع (إيميل) أن يقلّني بسيارته | 
| Memur Kelly, bu eşim eski eşim Emil Breton ve Memur Spinetti. | Open Subtitles | مفتش "كيلي", هذا.. زوجي زوجي السابق "إيميل بريتون". | 
| Kocanız Emil Breton'u öldürdüğünüzü itiraf etmeye hazır mısınız? Sizi uyarıyorum. | Open Subtitles | أمستعدة للإعتراف بقتلكِ لزوجكِ "إيميل بريتون"؟ | 
| Bırak gerisini biz tamamlayalım, Emil. | Open Subtitles | -لماذا لا تدعنا نتولى الامر من هنا يا "إيميل" ؟ | 
| - Haydi, Emil. Vana atla. - Haydi, tembel. | Open Subtitles | -هيا يا" إيميل" أركب الشاحنة هيا أيها الوغد لنتحرك | 
| "... Eva Hermann, davalı, Emil Hermann." | Open Subtitles | إيفا هيرمان؛ المدعى عليه؛ إميل هيرمان | 
| Özür dilerim, geçen kış Emil Jannings ile birlikte kast ajansında tanışmamış mıydık? | Open Subtitles | معذرة, لكن ألم نقابل إميل جانينجز UFA الشتاء الماضي في | 
| Ölüm belgesini, Doktor Emil Jenkins imzalamış. | Open Subtitles | شهادة الوفاة وقعها دكتور إميل جنكيز | 
| Emmanuelle dünyanın en büyük aktörüyle tanışmanı istiyorum Emil Jannings. | Open Subtitles | أريد أن أقدّم لكِ أعظم ممثل في العالم، (إميل جانينغس) | 
| Dışarıdaki tepkiler şimdilik çok kötü Emil. | Open Subtitles | إن الفهم بالخارج هناك سيئ جداً الآن، أميل | 
| Bugün Emil Slovak mahkemeye çıkartıldı. | Open Subtitles | في الأخبار ، أميل السلوفاكي سيكون في المحكمة غداً | 
| Yargıç Stanley Stern, Emil Slovak'ın delilik iddiasını karara bağlayacak. | Open Subtitles | القاضي ستانلي ستيرن سيصدر قراره على القاتل أميل السلوفاكي الذي يدعي الجنون | 
| Ve aynı alile üyesinin Emil Kurtz'ün de ölmesini istemesinin ihtimali nedir? | Open Subtitles | ماهي احتمالات ان يكون نفس الشخص من عائلته اراد ايميل كرتز ميتاً؟ | 
| Pekala, işte Emil Lodan hakkında edindiğimiz bilgiler. Ordudaki psikiyatrik kayıtlarını ortaya çıkardım. | Open Subtitles | "حسناً, هذا مالدينا بخصوص "ايميل لودان نجحت بالوصول الى سجله النفسي الخاص بالجيش | 
| Senin Emil Strago'n az önce garajcımı öldürdü ve fiziksel olarak beni aşağıladı. | Open Subtitles | ايميل ستراجو خاصتك قتل رجل المرآب خاصتي وقد اعتدى علي جسديا | 
| Savaşın ardından köprü yenilendi. Bir sabah Emil köprüye gitmiş. | Open Subtitles | بعد الحرب, أعيد بناء الجسر وصباح أحد الأيام ذهب 'اميل' هناك | 
| Yetmedi mi? Kerstin, Monique, Emil, Henning, Bjørn ve şimdi de Daniel. | Open Subtitles | هذا ليس سبب كافي (شاشتين), (مونيك), (إيمل) (هينينغ) (بيان) و(دانيال) | 
| Ben o Emil Kolar'ı öldürdüm ama hiçbir şey yok. | Open Subtitles | قتلت هذا اللعين (أيميل كولار) أنا لا شيء | 
| Köstebeği ortaya çıkarmanı istememden ve Emil'i ortaya çıkarmandan çok öncesine gidiyor. | Open Subtitles | قبل وقت طويل من طلبي منكِ كشف الجاسوس وقبل مدة طويلة من كشفكِ لأيميل |