| Fakat nasıl sevdiklerinin bu yabancıyla tam olarak güvende olacağından emin olabilirsin? | Open Subtitles | و لكن كيف تكون متأكداً ـ من سلامة أحبّائك مع شخص غريب؟ |
| Peki, bu durumda, onun doğru çalıştığından nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | في هذه الحالة، كيف يمكنك التأكد من دقة ذلك؟ |
| Sadece şişman değil tam bir obezdim. emin olabilirsin öyleydim. | Open Subtitles | ليس فقط الدهن،لكن كرات الذبد رَاهنتَ سرخسَكَ أنا كُنْتُ. |
| Hepsi raporumda yer alıyor ve yarın sabah ilk iş masanda olacağından emin olabilirsin. | Open Subtitles | كل هذا في تقريري الذي سأحرص علي أن يكون علي منضدتك |
| Yapacağın partiye gelmeyi gerçekten çok isterim ayrıca o tarihi takvime işaretleyeceğime emin olabilirsin. | Open Subtitles | أقدر عاليا إدراجي في خططك و سأتأكد من تحديد ذلك اليوم المميز في مفكرتي |
| Ve o rakamı üzerinde çok kafa patlatarak hesapladığımdan emin olabilirsin. | Open Subtitles | وعليكي أن تتأكدي أني أخترت ذلك الرقم أياً كان بعناية فائقة |
| Babalık testi yaptırıp emin olabilirsin. | Open Subtitles | ولو .. ولو أجريت فحص الأبوة عندها تكون متأكد |
| Yani, bugün göreceğinden emin olabilirsin. | Open Subtitles | حسناً, ستراه اليوم يمكنك الاعتماد على ذلك |
| Nasıl emin olabilirsin? Ya senin partin kazanırsa? | Open Subtitles | أنا لا أتصور كيف يمكنك أن تكون متأكداً من ذلك , ماذا لو فاز حزبكم؟ |
| Soren ve taraftarlarının haksız olduğundan nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكون متأكداً أن سورن وتابعيه ليسوا على صواب |
| Her şeyin gerçek olduğundan nasıl bu kadar emin olabilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكون متأكداً أن كل هذا صحيح؟ |
| Yılda 40.000 Dolar kazanan birine adrenalin vurması için bir milyon teklif ettiğinde şansının yaver gideceğine epey bir emin olabilirsin. | Open Subtitles | عندما يدخر أحدهم 40 ألف دولار في العام وتعرضين عليه مليونا ليمنحك بعض الإدرينالين يمكنك التأكد من تحقيق هدفك |
| Peki onun akli dengesinden nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | إذاً، كيف يمكنك التأكد من صحتها النفسيه ؟ |
| Penisilin çayımı içtiğimden emin olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التأكد من أن أنا أشرب الشاي بلدي البنسلين. |
| Çocukken böyle derdik. emin olabilirsin ama ben ŞİŞMANDIM. | Open Subtitles | كُنّا بنَقُولُ كأطفال، رَاهنتَ سرخسَكَ لَكنِّي كُنْتُ تخين |
| Bölge savcısına işbirliğinizden bahsedeceğimden emin olabilirsin. | Open Subtitles | سأحرص على أن يأخذ مكتب المدعي العام تعاونكَ بعين الإعتبار. |
| Duyguların hakkında Başkanı bilgilendireceğime emin olabilirsin. | Open Subtitles | سأتأكد من وصول شعورك لمدير المخابرات المركزية |
| Önümde parlak bir gelecek olduğundan emin olabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانكِ أن تتأكدي بأن لدي مستقبل باهر امامي |
| - Böyle bir yer yok! - Nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | لاوجود لها كيف لك ان تكون متأكد هكذا |
| Sonra da oradan kurtaracağım. emin olabilirsin. | Open Subtitles | ثم سأقوم بتحريره يمكنك الاعتماد على ذلك. |
| Nasıl böyle emin olabilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكن ان تكوني متأكده |
| Yapıştığına emin olabilirsin. | Open Subtitles | راهنت بأنّهم ملتصقون. |
| Bu kadar yüksek miktarda alkolün etkisindeyken nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | كيف تتأكد من أى شىء بينما أن تحت تأثير الكثير من الكحول ؟ |
| emin olabilirsin. Bahis yeniden başlıyor! | Open Subtitles | بكلّ تأكيد الرهان قد عاد مُجدداً. |
| En kısa zamanda gemiye geçip güvende olacaklarına emin olabilirsin. | Open Subtitles | اطمئني فأنّهم سيكونون على متن السفيّنه وفي منأى عن الأذى |
| Kraliçe'yi de onun belirleyeceğinden emin olabilirsin. | Open Subtitles | ويمكنكِ أن تتيقني من أنه سيختار الملكة أيضاً. |
| - Buna emin olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تراهن على ذلك. |