| Ve biz de oraya zamanında gideceğine emin olacağız. | Open Subtitles | ونحن سنتأكد من وصولك إلى هناك في الوقت المحدد |
| Herhalde o sıralar ölmüş 911 sonuçları geldiğinde bundan daha da emin olacağız | Open Subtitles | هذا على الأرجح، قريب من وقت وفاتها حسنا. سنتأكد من هذا عندما تأتى نتيجة تعقب مكالمات النجدة |
| Onu iyileştirirsem bizi öldürmeye çalışmayacağından nasıI emin olacağız? | Open Subtitles | كيف نتأكد أننا إذا شفيناه فهو لن يحاول أن يقتلنا مجدداً ؟ |
| Öyleyse öldüklerinden nasıl emin olacağız? | Open Subtitles | أذا كيف نتأكد أن أصبحوا لا يمثلوا أي تهديد؟ |
| New York Devleri uyandıkları zaman, ...onların cennet gibi bir yerde uyandıklarından emin olacağız. | Open Subtitles | عندما يستيقظ عمالقة نيويورك سنتأكّد بأنّهم إستيقظوا في الجنة |
| Bilmiyorum Jeremy, ama... iyi olduğundan emin olacağız. | Open Subtitles | لا اعرف جيريمي لكن سنتأكد انك ستكون بخير؟ |
| Ama endişelenme iş birliği yapmadığını herkesin bildiğinden emin olacağız. | Open Subtitles | من الشرطة بينما رفاقك،ما زالوا فى السجن ولكن لا تقلق, نحنُ سنتأكد أن الجميع يعرف أنك رفضت التعاون معنا |
| Videonun güvenli bir yerde kalacağına emin olacağız. | Open Subtitles | سنتأكد أن الفيديو سيبقى بمكان آمن |
| Görüntülerin güvende olduğundan emin olacağız. | Open Subtitles | سنتأكد من بقاء الفيديو في مكان آمن |
| - İyi olduğuna emin olacağız. | Open Subtitles | ابنتي، هل هي بخير؟ سنتأكد من أنها كذلك. |
| Onun hatırasının ilgisizliğe maruz kalmadığından emin olacağız. | Open Subtitles | سنتأكد من أن ذكراها لن يمحيها النسيان |
| Röntgeninizde leke gördük ona yakından bakmamız lazım böylece babanın iyi olduğundan emin olacağız. | Open Subtitles | هناك بقعة في أشعتك المقطعية ونريد أن نلقي نظرة أقرب عليها لكي نتأكد بأن والدك بخير |
| Bebeği doğrudan yoğun bakıma alıp solumasından emin olacağız, tamam mı? . | Open Subtitles | الجنين سوف يتم أدخاله إلى غرفة العناية المركزة، كي نتأكد من أنها تتنفس بشكلٍ سليم. |
| Leiomyoma'lar nadiren kanseröz özellik gösterir; ama tümörü aldıktan sonra mikroskobik inceleme yapıp %100 emin olacağız. | Open Subtitles | الورم العضلي الأملس في معظم الأحيان ليس خبيثاً, و لكن بعد العملية سنفحص الخليّة بالمايكروسكوب و نتأكد من ذلك |
| Eski nişanlının bir hata daha yapmayacağından emin olacağız. | Open Subtitles | نتأكد بأن خطيبتك السابقة لاتخطئ مرة أخرى |
| Sadece balığımızın yüzmediğinden emin olacağız. | Open Subtitles | لكن علينا أن نتأكد بأن سمكنا لا يستطيع السباحة. |
| Bugün iş hayatı pek de çeşitli sayılmaz ve eğer mevcut en iyileri baz alarak algoritmalar geliştirirsek zaten var olan ön yargıları devam ettirmediğimizden nasıl emin olacağız? | TED | عالم العمل اليوم ليس الأكثر تنوعًا وإذا كنا نبني الخوارزميات بناء على ذوي الأداء الحالي الأفضل، كيف نتأكد أننا لا نقوم بإدامة التحيزات الموجودة بالفعل؟ |
| Pekala, kasetin doğru ellere gitmesinden emin olacağız. | Open Subtitles | حسناً ، سنتأكّد أن هذا التسجيل سيذهب إلى أيدٍ أمينة |
| Hastaların sizi tekrar aramayacağından emin olacağız. | Open Subtitles | سوف نحرص على أن لا تتصل بكم المريضة مجدداً |
| Mahzenin kendi havalandırma sistemi var, kaplanın iyice tost olacağından emin olacağız. | Open Subtitles | الخزنة مزودة بجهاز تكييف خاص سنحرص على أن يكون الجو جميلا و حارا |
| Seni kimsenin rahatsız etmediğinden emin olacağız. | Open Subtitles | سنعمل من أجل ألا يضايقك أحد |