| Raketbolu şahane oynuyor olmamın bu zaferde hiçbir payı olmadığına eminsin yani. | Open Subtitles | و أنت متأكد انه ليس بسبب إني لاعب كرة مضرب مذهل ؟ |
| Luisa ile geri döneceklerine eminsin değil mi Charlie? | Open Subtitles | انت تقريبا متأكد تماما بأنهم سوف يعودون بالويزا ،الست كذلك ،تشارلي? |
| Yumurtalarını satmak konusunda bir sorun olmadığına eminsin değil mi? | Open Subtitles | وأنت متأكدة من أنك مرتاحة في بيع بييضاتك، أليس كذلك؟ |
| Peki... Madem öldüreceğine bu kadar eminsin al sana biraz avans. | Open Subtitles | حسنا ، بما أنك واثق جدا من أنك ستقتله ، إليك جزء من المبلغ الآن |
| Bu kadar genç yaşta kendinden çok eminsin. | Open Subtitles | أنت واثقة تماما في حين أنك لازلت صغيرة جدا |
| Bu konuyu seninle konuşmak için yapabileceğim bir şey olmadığından eminsin. | Open Subtitles | أنت متأكّد بانه لا يوجد شيء اعمله لإقناعك بالعدول عن هذا؟ |
| Demek bu tabyada olmadığına bu kadar eminsin? | Open Subtitles | إذاً أنت متأكد أنه غير موجود في الأشغال الشاقة ؟ |
| Bu işi yapmak istediğine eminsin ha? | Open Subtitles | متأكد بأنك تريد أن تمتهن هذه الوظيفة ، أليس كذلك ؟ |
| Beni gördüğünden eminsin değil mi... söyle bana, yarın gelip beni hiç görmediğini söylemeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك رأيتني ؟ لن تأتي غداً و تقول لي بأنك لم ترني من قبل ؟ |
| Çok fazla ümitlenmediğinden eminsin değil mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنك لم تجعل آمالك أكثر من اللازم؟ |
| Burada yaşayanların iyi cadılar olduğuna eminsin, değil mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أن ساحرات جيدات تعيش هنا ؟ ؟ |
| Şimdi, bu topluluğun eski bir mezarlığın üzerine kurulmadığına eminsin değil mi? | Open Subtitles | أنت متأكدة أن هذه الملكية المُشتركة ليست مبنيّة على مقبرة قديمة ؟ |
| Yani, çarşambaya hazır olacağından eminsin. | Open Subtitles | إذًا هل أنتِ متأكدة أنه سينتهي الأربعاء؟ |
| Sahip olduğun tek adın bu olduğundan eminsin, değil mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة بأنه لا يوجد أسماء عندك غيره؟ |
| eminsin değil mi, Virgil. Philadelphia'lı bir zenci için ne komik bir isim bu! | Open Subtitles | أنت واثق من نفسك يا فيرجيل الزنجي ذو الاسم السخيف القادم من فيلادلفيا |
| Ama bu sabah hastalardan başka eve giren olmadığına eminsin? | Open Subtitles | لكنك واثق من أنه لم يأتِ أحد للمنزل هذا الصباح عدا عن المرضى؟ |
| Kendi kasanın üstüne çıkmış, herkesi yargılıyorsun, ve herkesin seni yargıladığından eminsin. | Open Subtitles | تقفين في عليائك لمحاكمة الجميع، واثقة من حكمهم عليك. |
| Eminden daha eminsin, değil mi, cicim, kesinlikle eminsin? | Open Subtitles | ،أنت أكثر من متأكد، صحيح يا عزيزي أنت متأكّد كما لم تتأكّد سابقاً؟ |
| Senin vurucu benim alıcı olduğumdan nasıl bu kadar eminsin? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك متأكداً جداً أنك ترسل وأنا أستقبل ؟ |
| Kanada ya da Meksika'ya kaçmadığından nasıl bu kadar eminsin? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك متأكدا بأنه لم يفر إلى كندا أو المكسيك؟ |
| Lucretia'nın tecavüze uğradığı gece Calvin'in arabasını gördüğüne nasıl bu kadar eminsin? | Open Subtitles | كيف تكونين متأكده .بأن السياره التي رايتيها ليلة اغتصاب ليكريشا هي لكالفن ؟ |
| Pekâlâ, biliyorum ki sen başkalarıymış gibi davranmadığına gayet eminsin. | Open Subtitles | حسنا, انا متاكد بانك جميله حقا انك لاتتظاهرين بانك شخص اخر |
| Çörekleri denediler mi? Krispy Kremes olduklarından eminsin, değil mi? | Open Subtitles | أنها لم تجرب كعك الدونات , يجب عليك أن تتأكد أنها مغطاة بكريما الكريسبي , صحيح |
| 1'den 10'a kadar kaç puan eminsin? | Open Subtitles | اعطني درجة تأكدك على مقياس من 1 إلى 10؟ |
| Ve şimdi sen, bir tür psişik gücüm olduğundan eminsin. | Open Subtitles | والآن أنت مقتنع عندي نوع من القوة الروحية. |
| Zara'nın koridor numarasını hatırladığından eminsin fakat senin bilme şansın yok ve o da bunu yüksek sesle söyleyemiyor. | TED | أنتم على يقين من أن زارا تتذكر رقم الرواق، لكن لا يوجد طريقة لتعرفونه أنتم، ولا يمكنها قوله بصوت عالٍ. |
| %100 eminsin ki öldükten sonra, daha iyi bir yere gideceksin. | Open Subtitles | كنت واثقا مائة بالمائة انك بعد الموت ستذهب الى مكان أفضل |
| Bu şerefsiz Freebo'nun bulunacağı konusunda ne kadar eminsin? | Open Subtitles | ما مدى ثقتك بأنهم سيجدوا هذا الوغد "فريبو"؟ |