| Bölgemizi emniyete alacağız, kendi sahamızı sağlamlaştıracağız, | Open Subtitles | قمنا بتأمين أراضينا, وقمنا بتأمين حلبتنا. |
| Odyssey, yanaşma izni verildi, kabin basıncını emniyete alın. | Open Subtitles | الأوديسا جاهزة لعملية الإرساء و ننصح بتأمين معادلة الضغط في الكابينة |
| Onu burada muhafaza etmeliyiz, bu buzodasını emniyete alabilir miyiz? | Open Subtitles | يجب أن نبقيها على هذه الحالة، أيمكننا تأمين هذا المجمد؟ |
| Tamam, çekiç ve çivin var. Kimse girmesin diye tavan arasını emniyete almanı istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لديك مِطرقة وقلامة الأظافر، أريدك أن تصل للأعلى وتعمل على تأمين المكان بحيث لا يصل أحد إلى هنا |
| Kendini emniyete aldıktan sonra ona doğru iniyordum. | Open Subtitles | لقد جعل نفسه امن بصورة معقولة و أنا تسلقت للأسفل للحاق به |
| Çevreyi emniyete aldıktan sonra, önceliğimiz nesneyi bulmak. | Open Subtitles | بعد ان نؤمن المكان ستكون الاولويه هي البحث عن الغرض |
| Tamam , emniyete alınır alınmaz bana haber verin. | Open Subtitles | حسناً، أعلمني متى ما تم تأمينه |
| Seni ve kız kardeşini emniyete almalıyım. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَحْصلَ عليك وأختكَ إلى الأمانِ. |
| Çevreyi emniyete alın! Tüm adamlara burayı korumalarını bildirin. | Open Subtitles | فلتئمنوا الحافة وأئتوا بكل الرجال لتأمين هذا المكان |
| Seyir Subayı, torpido istasyonlarını emniyete alın. | Open Subtitles | رئيس المناوبة عليك بتأمين الأستعداد بمواقع القتال |
| Senatör, ben alanı emniyete alana kadar ekiple kalmanızı istiyorum. | Open Subtitles | سيناتور ، اريدك ان تبقى مع الفريق حتى نقوم بتأمين المنطقه |
| Aniden girer, geçidi emniyete alır, sonra da Daniel'i oradan çıkarırız. | Open Subtitles | نذهب بحماس , نقوم بتأمين البوابة , ونستخرج دانيال |
| Diğer mevkileri emniyete aldık. Virüs kontrol altına alındı. | Open Subtitles | قمنا بتأمين الموقعَين الآخرَين تمّ احتواءُ الفيروس |
| - Mitchell, yapılacak ilk görev... - Güvenli bölgeyi emniyete almak. | Open Subtitles | ـ ميتشيل نفذ أول مهمه ـ تأمين السور سيدي |
| Ben Komutan Kent. Ekibim harekete geçiyor. Bu bölgeyi emniyete almamız gerek. | Open Subtitles | أنا القائد كنت , فريقي جاهز وأريد تأمين الموقع |
| Ayrıca konuşamazsınız da çünkü soluk borunuzu solunum tüpüyle emniyete almamız gerekiyordu. | Open Subtitles | وانت لا تستطيع الكلام لأنه وجب علينا تأمين مجرى الهواء بواسطة انبوب تنفس |
| Sadece şu lanet girişi emniyete alalım, tamam mı? | Open Subtitles | فقط امن البوابَة الملعونةَ،حَسَناً |
| Hisardan arta kalanları emniyete alır almaz adamlarınla orayı yeniden inşa etmen ne kadar sürer? | Open Subtitles | بعد أن نؤمن حيازة ما تبقى من الحصن، كم سيتطلب منك أنت ورجالك لإعادة بناء ما دمرناه؟ |
| İkinci enkaz alanı emniyete alındı. | Open Subtitles | موقع التحطم الثاني تم تأمينه |
| Albayı emniyete al. | Open Subtitles | خُذْ العقيدَ إلى الأمانِ. سريع، رجل. |
| Çevreyi emniyete alın! Tüm adamlara burayı korumalarını bildirin. | Open Subtitles | فلتئمنوا الحافة وأئتوا بكل الرجال لتأمين هذا المكان |
| - Önce kendinizi emniyete alın. | Open Subtitles | ثبّتوا أنفسكم أولاً. |
| Şu silahı belimden çek ya da emniyete kapa, lütfen. | Open Subtitles | ابعد ذلك المسدس عن ظهري او ضعه في وضع الامان لو سمحت |
| ÖIdürüIdüğünde sürünerek kendini emniyete almaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | كان يُحاول الزحف لبرّ الأمان عندما قتل. |