| İzlemeyi bırakın ve yeni bir emre kadar merkeze dönün. | Open Subtitles | توقف عن المطارده و عد إلي المركز حتى إشعار آخر |
| Sonraki emre dek ABD hükümetinden kimse sınırdan geçmeyecek. - Neden? | Open Subtitles | ممنوع تواجد أيّ شخصيّة حكوميّة أمريكيّة خلف الحدود، حتّى إشعار آخر |
| Ofisten ayrıldı ve geri gelmeyecek, yani ikinci bir emre kadar yönetim bende. | Open Subtitles | لقد غادر المكتب ولن يعود وهذا يعنى اننى سأكون المسؤول حتى اشعار آخر |
| - İkinci emre dek birinci aşama sürecek. | Open Subtitles | المرحلة الأولى مستمرة حتى ورود أوامر أخرى |
| Üç, emre itaatsizlik ve diğerlerini de itaatsizliğe teşvik. | Open Subtitles | ثالثا عصيان الأوامر وتَحريض الآخرين على فعل ذلك |
| Bu hava sahasındaki iniş ve kalkışlar bir sonraki emre kadar kısıtlanmış. | Open Subtitles | كل حركة المرور في هذه الأجواء قد تم تقييدها حتى إشعار آخر |
| İkinci bir emre kadar herkes tabanca taşıyacak. | Open Subtitles | وحتى إشعار آخر، جميع العاملين سيحملون الأسلحة الفردية |
| Daha önemlisi, ikinci bir emre kadar telefonla görüşmeyecek. | Open Subtitles | وأهم من ذلك أيضاً عدم إجراء مكالمات صادرة أو واردة إليه حتى إشعار آخر |
| Flaman yasaları ikinci bir emre kadar ayniyle vâki kalacaktı. | Open Subtitles | ستظل القوانين الهولندية سارية حتى إشعار أخر |
| İkinci bir emre kadar bu sokaklarda çift vardiya istiyorum. | Open Subtitles | لذا اُريد دوريات مزدوجة في شوارعها حتي إشعار آخر |
| Tekrar ediyorum. Sessiz yürütme. Bir sonraki emre kadar OSB'de kalın. | Open Subtitles | اكرر الابحار الصامت استمروا علي 0 سبيك برافو حتي اشعار اخر |
| Onlara duvarcıları beklediğimizi söyle. Bir sonraki emre kadar daha başka birşey gönderemeyiz. | Open Subtitles | اخبرهم أننا ننتظر البنائين ولا نستطيع توصيل أيّ شيء حتى اشعار آخر |
| Ve birlikler ikinci bir emre kadar kışlada kalsın. | Open Subtitles | واخبر فرق الكشافة ان تظل كما هى حتى اشعار اخر |
| Tüm sektörlere, ikinci bir emre kadar Birinci Aşama sürecek. | Open Subtitles | جميع القطاعات ، من القائد العام استمر في المرحلة الأولى حتى ورود أوامر أخرى |
| - İkinci emre kadar burası kapatıldı. | Open Subtitles | هذا المكان سيغلق حتى اٍصدار أى أوامر أخرى |
| Peki ikinci kanun bir robot insanın verdiği her emre uymak zorunda demiyor mu? | Open Subtitles | وثاني قانون هو أن الروبوت يجب أن يطيع أوامر الانسان |
| Jessica ise Dük'e olan aşkı yüzünden... emre uymayıp, bir oğlan doğurdu. | Open Subtitles | بسبب حبها للدوق لقد عصت الأوامر وأعطت الولادة لإبن |
| 2 defa emre itaati red. Uzaylı bir çocuğu kaçırma. | Open Subtitles | . إثنان من تهم الرفض لطاعة الأوامر . إختطاف شيئ من الغرباء |
| emre Ogan.Maalesef, tıp öğrencileri bundan muaf değil. | Open Subtitles | إمري أوغان. للأسف، يجب أن أقبل استثناءات الطاقم الطبي. |
| Kral varisi sana emir verdi şatonun içinde mesajlaşma olmayacak diye emre itaatsizlik ettin. | Open Subtitles | لقد أمرك الوصي أن لا ترسلي الرسائل الى القلعة لقد خالفتي أوامره |
| Onlara saldırmaları emredilmişti Onların görevi bu emre uymaktı. | Open Subtitles | لقد صدر لهم أمرا بالهجوم كان واجبهم أن ينفذو الأمر |
| Ama asla hiçbir emre uymamazlık yapmadım ve beni hayatta tutan şey de muhtemelen buydu. | Open Subtitles | , لكني ابدا لم اعصي امرا وذلك ربما ما أبقاني على قيد الحياة |
| Kendi bedenine hapsolmak... Bir beden ki hiç bir emre karşılık vermez. | TED | أن تكون عالقاً في داخل جسدك، في جسد لايجيب للأوامر. |
| - emre Bekman - | Open Subtitles | "الــهــامــشــيــة: (الموسم الأول)" "الحلقة الـ05: (جــوع الــطّــاقــة)" |
| Bu şehirdeki tüm iş yerleri ikinci bir emre kadar kapatılmıştır. | Open Subtitles | بتفجيرات الماراثون جيمع الأعمال في المدينة تبقى مغلقة حتى إشعارٍ آخر. |
| emre itaat etti. | Open Subtitles | -إنما هو يتبع الأوامر |