| Ve gerçek Amerikan müziğinin en dipten geldiğini öğrendim. | Open Subtitles | و تعلمت أن الموسيقى الأمريكية الحقيقية تنمو من القاع |
| "Lucky" gibi adamlar, en dipten tırnaklarıyla tepeye ilerlemiş ve tepede son bulmuşlardır. | Open Subtitles | الرجال مثل المحظوظ جاء من القاع وتسلق بمخالبه للاعلى |
| New York'taki bütün kulüplerde çalıştım, işe en dipten başladım. | Open Subtitles | بدأتُ من القاع اعمل في كل حانة في نيويورك |
| Benim başladığım yerden en dipten. | Open Subtitles | نفس المكان الذي عملت فيه، في القاع |
| Tam da en dipten kurtulduğumda ortaya çıkıyorsun. | Open Subtitles | ظهرتي فقط عندما خرجتُ من القاع.. |
| en dipten başlayıp, zirveye kadar çıkma niyetindeyim. | Open Subtitles | انا مستعد لان ابدء من القاع واخذ طريقي للصعود . |
| Ama en dipten tekrar başlamaya hazırım. | Open Subtitles | لكنني مستعد لأبدأ ثانية من القاع |
| Kesinlikle en dipten başlamak gibi bir fikrim yok Dixon. | Open Subtitles | حسنا, بالتأكيد أنا لا أخطط للبدأ من القاع, (ديكسون). |