| O yaşlı keçiye karşı durmak yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | مواجهة ذاك التيس العجوز, كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق |
| O yaşlı keçiye karşı durmak yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | مواجهة ذاك التيس العجوز, كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق |
| Demem o ki, demem gerekiyor ki seni benimle evlenmen için razı etmek Kate, yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | يجب ان اقول , واريد ان اقول ان اقناعكِ بالزواج مني , كيت كان أفضل شيء فعلته في حياتي |
| Sanırım anahtarları arabamda unutmam uzun zamandır başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | أعتقد أن إغلاق السيارة وبداخلها مفاتيحي هو أفضل شئ حدث لي منذ مدة طويلة |
| Ama belki garip de olsa başına gelebilecek en iyi şeydi. | Open Subtitles | لربّمـا هو أفضل شيء كان يُمكن أن يحدث |
| Bu şartlar altında olabilecek en iyi şeydi, değil mi? | Open Subtitles | في ظل هذه الظروف هذا هو الشيء الأفضل الذي يمكن أن يحدث , أليس كذلك؟ نعم |
| O peruğu pencereden atması başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | عندما ألقت بالباروكة من النافذة، كان أفضل شيء حدث لي على الاطلاق. |
| O bileti kazanmak, Rose başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | فوزي بتلك التذكرة كان أفضل شيء حدث لي أبداً |
| George, duygularımı açığa vurmam, yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | جورج، البوح بمشاعري كان أفضل شيء فعلته على الاطلاق. |
| Bu şuana kadar yaptığım en iyi şeydi. Üniversiteye girene kadar bekle. | Open Subtitles | هذا كان أفضل شيء فعلتهُ، إنتظري حتّى تصلي للجامعة. |
| Ama şu var ki başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | ولكن أتعلم ماذا؟ لقد كان أفضل شيء حدث لي على الإطلاق. |
| Bira fıçısına çarpıp kolunu yaraladığından beri ki bu başına gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | إصابته بسبب برميل الجعة ذاك، كان أفضل شيء حدثَ له. |
| Başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | هذا أفضل شئ حدث لى فى حياتى |
| Başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | هذا أفضل شئ حدث لى فى حياتى |
| Gerçek şu ki bana yaptığınız şey bana birinin yapabileceği en iyi şeydi. | Open Subtitles | الحقيقة... ما فعلتِه لي كان أفضل شيء كان يُمكن أن يفعله أي شخصٍ من أجلي |
| Gerçek şu ki bana yaptığınız şey bana birinin yapabileceği en iyi şeydi. | Open Subtitles | الحقيقة... ما فعلتِه لي كان أفضل شيء كان يُمكن أن يفعله أي شخصٍ من أجلي |
| Bu şartlar altında olabilecek en iyi şeydi, değil mi? | Open Subtitles | أوه في ظل هذه الظروف هذا هو الشيء الأفضل الذي يمكن أن يحدث , أليس كذلك؟ |
| Bu hayatında yaptığın en iyi şeydi. | Open Subtitles | هذا هو أفضل شيء قمت به على الإطلاق |
| Aslında, başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | في الحقيقة، هو كَانَ أفضل شيءِ الذي حَدثَ أبداً لي. |
| Savaş senin başına gelen en iyi şeydi çünkü seni olmak için yaratıldığın adama çevirdi. | Open Subtitles | الحرب كانت أفضل شيء حدث لك على الإطلاق لأنها جعلت منك الرجل الذي قُدّر لك أن تكونه |
| Tom için savaşmam gerekmişti. Yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | كان على المحاربه للفوز بتوم كان أفضل ما فعلت |
| Donanmaya katılmak, yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | إنضمامي للبحرية كان أفضل شيء في حياتي |
| Seninle tanışmak başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | التعرف عليك كان أفضل ما قد حدث لي على الإطلاق |