| Bu demek oluyor ki, 1998 yılında, grubun en büyükleri henüz 14 yaşındaydı, en küçükleri ise sadece dört. | TED | ذلك يعني أنه في عام 1998 كان أكبرهم سنا بعمر 14 سنة فقط و الأصغر بعمر الرابعة. |
| Oyuna katılmaya çok istekli, ama en küçükleri olduğundan ve tabiata uygun şekilde her zaman kabul görmüyor. | Open Subtitles | لديها الرغبة باللعب معهم ولكنها الأصغر وكالعادة فهى ليست دائماً بموضع ترحيب. |
| Sunny, en küçükleri, farklı alanlara ilgi duyardı. | Open Subtitles | سانى الأصغر لديها إهتمامات مختلفة |
| en küçükleri 10 yaşında bir kızdı. | Open Subtitles | أصغرهم كانت فتاة في العاشره من العمر |
| en küçükleri bakire, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أصغرهم عذراء، وأنت تعرف ذلك. |
| 15 yaşındayım, iki kız kardeşim var, en küçükleri benim. | Open Subtitles | عمري 15, لدي أختان و أنا الأصغر |
| En zor zamanları ben yaşadım çünkü en küçükleri bendim. | Open Subtitles | أخذته أصعب... ... لأنني كنت الأصغر. |
| Hayır, bunlar en küçükleri. | Open Subtitles | . لا ، هؤلاء هم الأصغر |
| Özellikle sen Louie, çünkü en küçükleri sensin. | Open Subtitles | خاصةً أنت, يا "لوي", لأنك الأصغر |
| Özellikle sen, Louie, çünkü en küçükleri sensin. | Open Subtitles | خاصةً أنت, يا "لوي", لأنك الأصغر |
| Natalie, en küçükleri. | Open Subtitles | ناتالي، بنتي الأصغر |
| Jason 4 yaşında ve Sophie; en küçükleri. | Open Subtitles | جايسون 4 سنوات، وصوفي الأصغر |
| Ama en küçükleri sensin. Bu da seni özel yapıyor. | Open Subtitles | و لكنك الأصغر مما يجعلك مميز |
| Evet. en küçükleri Steve'miş. | Open Subtitles | أجل كان الأصغر |
| Rachel, en küçükleri. | Open Subtitles | ريتشل), الأصغر) |
| - Evet. Arthur, en küçükleri. | Open Subtitles | ـ (آرثر) ـ هو الأصغر سناً |
| en küçükleri. | Open Subtitles | الأصغر |
| en küçükleri büyüyünce tam bir baş belası olacak. | Open Subtitles | أصغرهم قد أصبح شقيّاً .. |
| Onları ki, bunca yıldan sonra bile, aklımızdan çıkaramıyoruz. Cecilia, en küçükleri, 13 yaşındaydı. | Open Subtitles | أصغرهم كانت (سيسلي)،في ال 13 من عمرها |
| en küçükleri bendim. | Open Subtitles | كنت أصغرهم. |