| Endişe etme, yanında kalmanı istiyorum. Şehirdeki hastanede istediğin her şey olacak. | Open Subtitles | لاتقلق, يمكنك البقاء معها لقد رتبت كل شئ فى مستشفى المدينة. |
| Bak, hiç Endişe etme. Her şey kontrol altında. | Open Subtitles | إسمع ، لاتقلق على أي شيء كل شي تحت السيطرة |
| Endişe etme. Görsel hafıza sadece görüntü parçalarının bütünüdür. | Open Subtitles | لاتقلق, الذاكرة البصرية هي فقط أجزاء من الصورة الافضل |
| Uğraşması gereken ufak bir sorunu olduğunu söyledi. Ama ciddi birşey değil.O yüzden Endişe etme. | Open Subtitles | وقال أنه يعاني مشكله صغيره لاشيء خطر ، لذلك لاتقلقي |
| Endişe etme, bir an önce ayaklarımın üstüne kalkacağım. | Open Subtitles | لاتقلقي سأعود للسير على أقدامي بوقت قصير |
| Endişe etme. Senin ve arkadaşların için geri döneceğim. | Open Subtitles | لا تقلقى سوف أعود من أجلك ومن اجل أصدقائك |
| Endişe etme, aşkım, klas biridir. | Open Subtitles | لاتقلق ، يا حبى إنها من طبقة اجتماعية رفيعة |
| Endişe etme. Her şey yolunda giderse küçük arkadaşların güvende olacaklar. | Open Subtitles | لاتقلق , إذا سارت الأمور على مايرام صغارك سيكونون بأمان |
| Endişe etme birliklerinin nerede toplandığı konusunda elimizde sağlam bilgiler var. | Open Subtitles | لاتقلق لدينا الكثير من المعلومات عن أماكن تجمع رفاقك |
| Endişe etme, yaptığım işte iyiyim ve şehirdekiler bunu fark eder etmez işi sağlama alırım. | Open Subtitles | لاتقلق انا جيدة في ما افعله وعندما تكتشف هذه البلدة ذلك |
| Ama Endişe etme, onlara her tür dedikoduya açıklama getirebileceğini söyledim. | Open Subtitles | لكن لاتقلق أخبرتهم بأنّه يمكنك أن توضّح ما تخبره الحكايات |
| Endişe etme, düzelir. | Open Subtitles | حسناً، لاتقلق فإنهم سيعودون لمكانهم الطبيعي |
| Her şey yolunda, Endişe etme Ben gereğini yapı... | Open Subtitles | لا بئس، لاتقلق. أنا مهتمة بهذا |
| Sanırım demek istediğim, Endişe etme. | Open Subtitles | أقصد ما احاول أن اقوله هو لاتقلقي بشأن هذا |
| Abby, sana söyledim hiç bir şeyden Endişe etme. | Open Subtitles | آبي, أخبرتُكِ أن لاتقلقي بشأن هذا الأمر. |
| - ...hakkında hiçbir fikirleri yok. - Endişe etme. | Open Subtitles | ..او من وضع المفجرات في - لاتقلقي حيال ذلك - |
| Öpücüğe geri dönelim. Bu konuda Endişe etme, olur mu? | Open Subtitles | لذا نعود للقبلة لاتقلقي حولها ، حسناً؟ |
| Kış ayında uykudalar. Endişe etme. | Open Subtitles | ولكنهم يكونون فى بيات شتوى فى الشتاء لا تقلقى |
| - Ne yapacağımızı söyle, Malcolm. - Endişe etme. | Open Subtitles | لا تقلق حيال ذلك إثنين هنا, و إثنين فى المقدمة |
| Onu n için Endişe etme. O, masada bile uyuyabilir. Bak, o uyuyor. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأنه ، يمكنه أن ينام على الطاولة أيضاً |
| İlk periyotun kazananı Aziz Paul kolejinden Mark Hayes. Endişe etme bundan sonra daha da kolaylaşacak, tamam mı? İyi güreştin. | Open Subtitles | لا تيأس , لقد أبليت جيداً بالنسبة للمرة الأولى لا تستسلم أبداً |
| Hiç Endişe etme canım. | Open Subtitles | لا تقلقِ يا حبيبتي |
| - Hakuna Matata. "Endişe etme" demek. | Open Subtitles | حربة طماطة؟ هذا يعني لا قلق |