| Bu araba için her yerde endişelenirim ben. | Open Subtitles | أنا أقلق على سيارتي في أي مكان ليس فقط هنا |
| İşim risk analiz etmek. Tabii endişelenirim. | Open Subtitles | حسنا اني قضيت حياتي بالتحليل عملي هو أن أقلق |
| Ben hallederim. İşim risk analiz etmek. Tabii endişelenirim. | Open Subtitles | حسنا اني قضيت حياتي بالتحليل عملي هو أن أقلق |
| Tamam, eğer midye çorbası istersem o zaman endişelenirim. | Open Subtitles | حسنا سأقلق بخصوص هذا اذا طلبت حساء الحلزون |
| Ne zaman sokaklarda başıboş gezmeye başlarsın, o zaman senin için endişelenirim. | Open Subtitles | عندما تتجول فى الشوارع بلا هدف عندها سأقلق عليك |
| Sen mutlu konuşmaya çalıştığında hep endişelenirim. | Open Subtitles | لقد كنت قلقاً عليك عندما سمعت صوتك |
| Her şey hakkında endişelenirim, ama ben neysem oyum, ...ve sizin de bundan kaçınmanız gerektiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا أقلق على أمور كثيرة ولكن هذه حقيقتي ويجب ألا أتهرب منها |
| Annem yok, babam yok, sandöviçim yok. endişelenirim. | Open Subtitles | لم أجد أبى أو أمى أو شطيرة بدأت أقلق |
| Elbette endişelenirim. Sen benim kardeşim gibisin. | Open Subtitles | بالطبع أقلق فأنت كالأخ بالنسبة لي |
| Onlar için endişelenirim. Onlarla kendimi bir tutarım. | Open Subtitles | إنني أقلق بشأنهم أشعر بمشاعرهم |
| Ben endişelenirim, yaptığım şey bu. Ama sebebini bulmaya çalışmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | وأجل أقلق بشأن نضجك أحياناً |
| Ben senin için her zaman endişelenirim. | Open Subtitles | دائماَ أقلق عليك |
| Ben her şey için endişelenirim. | Open Subtitles | إنني أقلق حيال كل شيء |
| Elbette endişelenirim. | Open Subtitles | بالطبع، أنا أقلق. |
| Ben endişelenirim. | Open Subtitles | - لاتقلق. أنا أقلق. |
| - Yarın... - O zaman, yarın endişelenirim... | Open Subtitles | - اذن غداً أقلق |
| Ben endişelenirim. Endişelenme işini benim yapmama izin ver. | Open Subtitles | انا سأقلق دعيني أنا أتولي القلق |
| Ona bir şey olacak, hastalanacak diye endişelenirim. | Open Subtitles | سأقلق اذا مرض او اصابه شيء |
| Eğer bunu kaldıramazsan, senin için endişelenirim. | Open Subtitles | لو لم تتأثرى بهذا، سأقلق عليك |
| Kendimi bildim bileli para için endişelenirim ben. | Open Subtitles | كنت قلقاً بشأن ذلك مذ كنت واعياً |
| Tabii endişelenirim. | Open Subtitles | حسناً، بالطبع كنت قلقاً. |