| Sonsuzluk hakkındaki endişelerini giderebilirdim ama artık çok geç. | Open Subtitles | لقد كان يمكنني أن أطهر نفسي من قلقك بشأن الخلود لكن الوقت قد فات الآن |
| Bak, neler yaşadığımı anladığın için çok memnunum, ama endişelerini, kaygılarını, kabul ettiğin için kolayca harcama. | Open Subtitles | إسمَع، أنا سعيدَة أنكَ تفهمّت ما أمرُ بِه لكن قلقك مخاوفك |
| 1 6. e-postada sitenin işlerliğiyle ilgili endişelerini dile getirdin. | Open Subtitles | في الرسالة الـ 16 أعلنت عن مخاوفك بخصوص فاعلية الموقع |
| Japonya'nın endişelerini gidermek için bir yol bulun lütfen. | Open Subtitles | نرجو منك العثور على وسيلة فعالة لتهدأة المخاوف اليابانية |
| Doğru cevaplar sizde ama bu akşam mesele, insanların endişelerini dinlemek. | Open Subtitles | أنظر، لديك الأجوبة الصحيحة لكن الليلة حول الإستماع إلى مخاوف الشعب |
| Onların endişelerini belirtti, ama halkta yöneticileri destekledi | Open Subtitles | وأعربوا عن مخاوفه ، ولكن وأعربوا عن تأييدهم للادارة في الاماكن العامة. |
| Unut endişelerini, göster yüreğini. | Open Subtitles | انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة و اصرخ هدبا انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة |
| Unut endişelerini, göster yüreğini. | Open Subtitles | انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة و اصرخ هدبا انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة |
| Unut endişelerini, göster yüreğini. | Open Subtitles | انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة و اصرخ هدبا انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة |
| Sanırım hepimiz endişelerini paylaştığımıza göre bu odadaki herkes adına konuşabilirim. | Open Subtitles | أعتقدُ أنني أتحدث بالنيابة عن كل من في هذه الغرفة عندما أقول أننا نُشاركك قلقك |
| Tüm sorularını yanıtlayıp, tüm endişelerini dindirecektir. | Open Subtitles | ..هو سوف يجيب على كل اسئلتك , ويهوّن عليك كل مخاوفك , اعدك بذلك.. |
| Uçmak ve arkanda bırakmak istiyorsun endişelerini. | Open Subtitles | تريد أن تطير وتترك كل مخاوفك خلفك |
| Bize endişelerini söyle bakalım. | Open Subtitles | والآن هو في قبضتك إذًا قلنا مخاوفك |
| Senin endişelerini yutmam için bir neden olmadığının farkındasındır. | Open Subtitles | أتعلم، لا يوجد سبب يجعلني أصدق مخاوفك. |
| Terry Brooke Arthur Frobisher hakkında bazı endişelerini dile getirmek için yanınıza mı geldi? | Open Subtitles | تيري بروك اقتربَ منكِ مع بعض المخاوف حول آرثر فوربشر ؟ |
| Öyleyse neden endişelerini daha önce dile getirmedin? | Open Subtitles | إذاً، لماذا لم تبدِ أياً من هذه المخاوف من قبل؟ |
| Erkeklerin dünyasında manevi endişelerini keşfeden kadın başarılı olabilmek için takım elbise giymeye zorlanır. | Open Subtitles | أنها تكشف المخاوف الداخلية للمرأة و التي تحتاج لإرتداء بدلة لكي تنجح في عالم الرجال |
| Kongre üyesinin endişelerini yanıtlamak beni son derece memnun eder. | Open Subtitles | سأكون أكثر من سعيد للردّ على مخاوف السيناتور |
| endişelerini dikkate alıyorum ama bunların hepsi zaten düşünüldü. | Open Subtitles | ولوحظ وجود مخاوف لديك ، ولكن بالفعل في الاعتبار. |
| Bu 4.Yasa Değişikliğiyle ilgili endişelerini karşılamaya yeter. | Open Subtitles | و هذا يكفي لإرضاء مخاوف التعديل الرابع الخاص بك |
| Onun endişelerini ciddiye aldığımızı söyledim. | Open Subtitles | وأخبرته أننا نأخذ مخاوفه بشكل جدّي |
| Ve her hafta gelip pek bir katılım göstermediğine dair endişelerini dile getirdi. | Open Subtitles | وقد وضحت قلقها من أنكي في كل اسبوع تذهبين ولم تكوني حقا تشاركين |