| Kocanı tanımıyorum ama erkekler konusunda yeterince bilgim var. | Open Subtitles | أنا لا أعرف زوجك لكنّي عندي صفقة عظيمة ذو بصيرة في الرجال. ونحن بخلاء , موجعون وحقراء. |
| En azından annenin erkekler konusunda iyi bir zevki varmış. | Open Subtitles | على الأقل والدتكِ لها ذوق رائع في الرجال |
| Görünüşe göre erkekler konusunda tamamen farklı zevklerimiz var. | Open Subtitles | من الواضح أنا و انتِ لدينا ذوق مختلف في الرجال |
| O yüzden erkekler konusunda şans yüzüme hiç gülmedi. | Open Subtitles | على الأرجح هذا هو السبب في أن لدي هذا الحظ السيء مع الرجال. |
| - erkekler konusunda çok aptalım. - Sahi mi? | Open Subtitles | إنني أتصرف بغباء مع الرجال حقاً؟ |
| Ben sadece erkekler konusunda eski Serena'nın zevkine dönmeni istemiyorum. | Open Subtitles | فلا أريد أن أراكِ فحسب تعودين إلى ذوقكِ القديم في الرجال |
| Evet. Ve erkekler konusunda berbat bir zevkin olduğu kesin. | Open Subtitles | أجل، من الواضح أن لديكِ ذوقٌ سيء في الرجال |
| Annemi dünyadaki her şeyden çok severdim ama erkekler konusunda çok iyi bir zevki yoktu. | Open Subtitles | أحببت والدتي أكثر من أي شيء في العالم لكن لم يكن لها ذوق ممتاز في الرجال |
| Ama sınırlı gözlemlerime göre erkekler konusunda çok zevksiz. | Open Subtitles | لكن من واقع ملحوظاتي المحدودة ذوقها مريع في الرجال |
| Tamam, peki. Bu arada erkekler konusunda çok zevksizsin. | Open Subtitles | وبالمناسبة، لديك أسوأ الذوق في الرجال... |
| Görünüşe göre, erkekler konusunda aynı damak tadına sahipsiniz. | Open Subtitles | يبدو ان لديكم نفس الذوق في الرجال |
| erkekler konusunda çok zevksiz. | Open Subtitles | حسنًا، لديها زوق رهيب في الرجال. |
| Jen erkekler konusunda zevk sahibiymiş. | Open Subtitles | جين ديه ذوق جيد في الرجال. |
| erkekler konusunda standartları çok düşük. | Open Subtitles | ذوقها في الرجال منخفظ جداً |
| - Aynen öyle. - erkekler konusunda zevki gibi. | Open Subtitles | تماماً مثل ذوقها في الرجال |
| - erkekler konusunda berbat bir zevkim var. | Open Subtitles | ـ إنني أحظى بذوق سيء في الرجال! |
| erkekler konusunda hep üzücü şeyler yaşadım. | Open Subtitles | مررت بوقت صعب مع الرجال هذا كل شيء |
| Son zamanlarda erkekler konusunda şansı bir türlü tutmuyor. | Open Subtitles | بدأت تخسر علاقاتها مع الرجال |
| Sırf erkekler konusunda duygusal davranmıyorum diye... | Open Subtitles | -فقط لأنّي لا أتورّط عاطفيّاً مع الرجال . |
| erkekler konusunda şanssızım. | Open Subtitles | صادفني سوء الحظ مع الرجال |