| Odadaki erkeklerin yarısı bu gece kolunda senin olman arzusu içinde. | Open Subtitles | نصف الرجال ى هذه الغرفة كانوا يتمنون أن تكونى برفقتهم |
| erkeklerin yarısı, aşklarını, sevdikleri kadınlara birşeyleri başararak göstermek isterler. | Open Subtitles | نصف الرجال المندفعين يريدون انجاز أي شيء يحبون التفاخر به أمام المرأة التي يحبونها |
| Buradaki erkeklerin yarısı sevgilileri veya karıları tarafından rehin tutuluyor çünkü şunu izliyorlar: | Open Subtitles | نصف الرجال في البلد مقبوض عليهم من صديقاتهم وزوجاتهم :لأنهم يشاهدون |
| erkeklerin yarısı ölebilecekleri için iki kat pervasız olmalı. | Open Subtitles | أنه يجب أن يكون بان نصف الرجال الذين قتلتهم كمتهورين , لأنهم قد يقتلون |
| erkeklerin yarısı cümlelerini hatırlamayabilir geri kalanlarsa narin bir arkadaşlıkta söylenmemesi gereken dizeleri hatırlayabilir. | Open Subtitles | نصف الرجال لم يستطيعوا تذكر سطورهم و البقية إستطاعوا فقط أن يتذكروا الشِعر الذي لا يجب التحدث به في مجتمع مُحترم |
| Hadi. erkeklerin yarısı makyaj yapar. | Open Subtitles | لا, نصف الرجال يستخدمون المساحيق |
| Bu kilisedeki erkeklerin yarısı, sen dahil baba ve siz peder benim kadar ateşli vatanseverdir. | Open Subtitles | نصف الرجال فى هذه الكنيسة بالإضافة إليك يا أبى... ...و أنت أيها القس... ...متحمسون و وطنيون مثلى. |
| Boston'lu erkeklerin yarısı orduda. Sence aileleri hakkımda ne düşünüyor? | Open Subtitles | "لقد قمت بتجنيد نصف الرجال في "بوسطن ماذا تعتقد أن عائلتهم ستفكر بي؟ |
| Sanırım erkeklerin yarısı onunla gitti. | Open Subtitles | أعتقد ان نصف الرجال ذهبوا معه. |