"etken" - Traduction Turc en Arabe

    • عامل
        
    • العامل
        
    • العوامل
        
    • العنصر
        
    • عاملاً
        
    • عُنصراً
        
    • عوامل
        
    • بيئية
        
    • إلهاءات
        
    Çünkü Güneş enerjisini oldukça öngörülemez yapan bir etken var: Bulut örtüsü. TED لأنه هناك عامل واحد يجعل الطاقة الشمسية صعبة التنبؤ بها: تغطية السحاب.
    10.000 dolar kadar maliyeti azaltsak, unutmayın, Kaliforniya ortalaması 50.000 civarında, bu büyük bir etken. TED تقليل الكلفة بمقدار 10,000 دولار تذكر أن المتوسط في كاليفورينا 50,000 وهذا عامل كبير.
    ve üçüncü etken ki tamamen farklı. TED وها هنا العامل الثالث، والذي هو مختلف تماما.
    Ve dördüncü bir etken olarak ki bu belki de en önemli etken. TED وتحتاج للعامل الرابع، والذي هو ربما العامل الأكثر أهمية.
    Ayrıca bu sınırlar zarfında, çok sayıda etken bulunabilir. TED وضمن تلك الحدود، تستطيع ان تحمل عدداً من العوامل.
    Ancak bu, bu tür özel uçuş kazalarında her zaman bir numaralı etken olmuştur ve hâlâ öyledir. Open Subtitles لكن يظل هذا دائماً في واقع الأمر العنصر المسبب الأول في حوادث الطائرات الخاصة من هذا النوع
    Araştırmamda, insanların en iyi hallerini ortaya çıkarmakta önemli bir etken keşfettim: bireysel düşünce. TED في أبحاثي، عندما ألاحظ ما يساعد الناس على أداء أفضل ما لديهم في العمل، وجدت عاملاً مساهماً قوياً: الاعتبارات الفردية.
    Rüzgar cansız bir varlık; yırtıcı hayvan ise irade sahibi bir etken. TED حسنا، الرياح جماد الحيوان المفترس عامل ذو نية
    Bunun nedeninin başka bir etken olduğunu düşünüyorum, ...ama itiraf etmeliyim ki, bu etkenin ne olabileceğini şimdilik bilemiyorum. Open Subtitles أنا مقتنع إن هناك عامل خارجي مسئول و لكن من الممكن أن يكون الإحباط هو العامل الرئيسي
    Her zaman bunun bir etken olacağını düşündüm ama elden ne gelir? Open Subtitles لقد كنت اعرف دائما ان ذلك عامل.لكن ماذا تستطيع انت تفعل؟
    Bu tipik bir savunma yarası değil, ayrıca boğma senaryomuzu da destekleyen bir etken gibi görünmüyor. Open Subtitles هذا ليس نموذج لجرح دفاعي يبدو أنّه عامل بفرضية الإختناق لدينا
    Şerif, bu sorunu çözmek istiyorsanız nedenini bulmalısınız, mutasyon mu, çevresel bir etken mi, ne? Open Subtitles هل تريدين احتواء هذه المسألة عمدة؟ ابحثي عن المسبب عامل التحول البيئي او ماذا؟
    Ve sürtüşmeyi minimize etmek belirleyici etken haline geliyor. TED وقد تبين أن تقليل الاحتكاك هو العامل الحاسم.
    Dünyamıza en çok darbe vuran etken biziz. TED نحن الآن العامل الرئيسي للتأثيرعلى الأرض.
    Böyle bir sonuca neden olabilecek birçok etken olabilir. Open Subtitles هناك أيّ عدد العوامل الذي كان يمكن أن يسبّب تلك النتيجة.
    Kendi ailemi kurmamam için bir sürü etken çıkarıldı. Open Subtitles ثمة العديد من العوامل التي تضافرت ضد تكويني لعائلة
    Görünüşe göre deniz kuşu kolonilerini sınırlayan ana etken, çevrelerini saran okyanusta yiyecek olup olmamasıdır. Open Subtitles لكن العنصر الرئيسي الذي يحدد مكان مستعمرات الطيور البحرية هو مدى توفر الطعام في المحيطات المحيطة بهم
    Raporum, birliğinizde kalıp kalmamanız konusunda önemli bir etken olacaktır. Komiser Brant, oturun. Olay şu ki Doktor bu, yapabileceğim tek iş ve eğer kovulursam eminim ki gerçekten umursamaz bir şey yapabilirim. Open Subtitles تقريري سيكون عاملاً رئيسياً في بقائكَ بالقوات من عدمه.
    Nesiller boyunca bilginin bu şekilde aktarılması fillerin hayatta kalabilmesinde önemli bir etken olmuştur. Open Subtitles توريث حكمة مماثلة عبر الأجيال، كان عُنصراً هاماً في بقاء الفيلة.
    Daha da önemlisi, erkekler başarıları için kendilerine pay biçerlerken, kadınlar dış faktörleri etken olarak görüyorlar. TED والأهم من ذلك، يعزي الرجال نجاحهم لأنفسهم، بينما تعزيه النساء الى عوامل خارجية.
    -Doğrum yerini ve etken çevre koşullarını tespit için. Hallediyorum. Open Subtitles لتحديد مكان الولادة أو أيّ ظروف بيئية مساهمة، سأتولى الأمر.
    Artık yalnız kalmamızı tavsiye ediyorum, Daisy. Dış etken olmasın. Open Subtitles أقترح أن نكون لوحدنا الآن يا (دايزي)، بلا إلهاءات خارجية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus