| Eğer üzerinde kontrolün olmayan şeylere saplanır, onlarla ilgilenir ve onlar için endişe duyarsan, bu durum, üzerinde kontrol sahibi olduğun şeyleri olumsuz etkileyecektir. | TED | اذا أصبحت منهمكاً ومعنياً ومهتماً في ما يتعلق بالأمور التي ليس لديك عليها سيطرة ، حينها ستؤثر سلبًا على الأشياء التي لديك سيطرة عليها. |
| İç kulağında bir sorun varsa, dengesini etkileyecektir. | Open Subtitles | فإذا كان لديه ضرر في الأذن الداخليّة ستؤثر على توازنه |
| Aynı şartlar, farklı insanları farklı etkileyecektir. | Open Subtitles | وفيما يتعلق بالموالون لهم. نفس دوافع تلك الظروف ستؤثر بصورة مختلفة على الناس وبطرق مختلفة. |
| Bunun anlamı, şu anda yaptığımız şey gelecekte olacak şeyleri etkileyecektir. | TED | هذا يعني إن ما يحدث الآن سيؤثر على ما يحدث بعده و في المستقبل. |
| Bu durum, insanların bir şeyi paylaşıp paylaşmamalarını kendilerine saklamalarını, ya da tamamen çevrimdışı tutmalarını bence etkileyecektir. | TED | وأظن أن ذلك سيؤثر على مدى رغبة الناس في مشاركة شيء، أو إبقائه خاصًّا، أو بعيدًا نهائيًّا عن الإنترنت. |
| Ve diyelim ki savaş oldu, bizim ilgi alanlarımızı etkileyecektir tabi. | Open Subtitles | ودعنا نقل أن هذه الحرب ستؤثر على مصالحنا |
| Sözleşmenin bitmek üzere olduğunu göz önünde bulundurursak gelecek ay reytingleri kaderini doğrudan etkileyecektir. | Open Subtitles | أتخيل أن عقدك لهذا الوقت وتقييمات هذا الوقت ستؤثر بهذا |
| Sözleşmenin bitmek üzere olduğunu göz önünde bulundurursak gelecek ay reytingleri kaderini doğrudan etkileyecektir. | Open Subtitles | وبذلك يمكنني الاعتقاد أن عقدك محدد المدة وتقييمات الشهر القادم ستؤثر بذلك |
| "Ah şu komik Avrupa'lılar. Elbette onları etkileyecektir." diyebiliriz.. Ama bize geldiğinde | TED | يمكنك القول، "أوه، هؤلاء الأوروبيون المضحكون. بالطبع ستؤثر عليهم." لكن حينما يتعلق الأمر بنا |
| İncelemeleriniz, halkın fikirlerini etkileyecektir. | Open Subtitles | ملاحظاتك ستؤثر على الرأي العام |
| İnanın bana, bu mutlaka Able Archer'ı etkileyecektir. | Open Subtitles | صدقني ، هذه التقارير ستؤثر على (أبل آرتشر) بلا شك |
| Bu, benim 2:30'daki slayt sunumumu ve yeni matbaacılarla 4:30'da olan görüşmemizi etkileyecektir. | Open Subtitles | سيؤثر هذا على موعد الـ 2: 30 للتقديم ومقابلة الـ 4: |
| Yirmi bir kiloton patlayıcı iki kilometre yarıçapında bir alanı etkileyecektir. | Open Subtitles | 21ـ طن من قوة الإنفجار سيؤثر على دائرة نصف قطرها 2 كيلو متر |
| Zihnen ne kadar dayanıklı olduğunu düşünürsen düşün ya da ne kadar haklı olursan ol, bir insanı öldürmek seni derinden etkileyecektir. | Open Subtitles | لاتهــــم قوتـــك كما تظنيـــن أو المبــرر لفعلــــــتكِ قتـــل شخــص آخر سيؤثر عليـــك |