| Verdiğim ağrı kesici etkisini göstermeye başlayacak. | Open Subtitles | يُفترض بالمسكّن الذي أعطيتك إياه أن يكون قد أخذ مفعوله |
| Aklı başında, çünkü ilaçlar etkisini göstermeye başladı. | Open Subtitles | إنّه عاقل لأنّ الدواء ظهر مفعوله |
| Biliyorum. İlaç her an etkisini göstermeye başlayabilir. | Open Subtitles | اعرف، الدواء سيبدأ مفعوله قريبا |
| SHERIDAN BURS ZİYAFETİNE HOŞ GELDİNİZ etkisini göstermeye başladı. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين إنه يرفس تماماً الآن |
| etkisini göstermeye başladı. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين إنه يرفس تماماً الآن |
| Sonunda etkisini göstermeye başlıyora benziyor. | Open Subtitles | يبدوا أنه بدأ يأخذ مفعوله |
| etkisini göstermeye başladı. | Open Subtitles | بدأ يأخذ مفعوله عليها. |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 