| Ben de tam bu çekici genç hanımı davet etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك ان اسأل هذه الشابة الجذابه جدا |
| İtiraz etmek üzereydim, çünkü bunun sorumlusu ben değildim. | Open Subtitles | كنت على وشك الإحتجاج لأنني لم أكن مسؤولا عنه |
| Yeşil yandı, hareket etmek üzereydim fakat aniden arabam bozuldu. | Open Subtitles | فقد تغيَّر ضوء الإشارة المروريَّة .. و عندما كنت على وشك الانطلاق فجأة تعطَّلت سيَّارتي |
| Tanrı'ya şükür. Nabzını kontrol etmek üzereydim. | Open Subtitles | أحمد الله كنت على وشك التأكد من أن نبضكِ لا زال يعمل |
| Tanrı'ya şükür. Nabzını kontrol etmek üzereydim. | Open Subtitles | أحمد الله كنت على وشك التأكد من أن نبضكِ لا زال يعمل |
| Charles aradığında şehri terk etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أغادر البلدة عندما اتصل بي تشارلز |
| Onu yaşadığım sürece unutmayacağım. Bir gece toplantıyı terk etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك أن اترك الاجتماعات ومغادرة الاجتماع من منتصفه |
| Pes etmek üzereydim ve sonra karşıma çıktı, kozasından çıkmaya hazır güzel bir kelebek. | Open Subtitles | كنت على وشك الاستسلام و بعدها كانت هناك هذه الفراشة داخل شرنقتها جاهزة للخروج |
| İşte o anda, her insan yüreğinin arzusunu idrak etmek üzereydim. | Open Subtitles | فيتلكاللحظةبالذات كنت على وشك أن أدرك حنينكلقلبإنسان |
| Yok etmek üzereydim. Neden? | Open Subtitles | كنت على وشك التخلص منها ، لم ؟ |
| Mesajını aldığımda, kredi kartlarımı iptal etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك إلغائهم عندما تلقيت رسالتك. |
| Ben kontrol etmek üzereydim. | Open Subtitles | قد كنت على وشك الذهاب لأتفقد الأمر |
| Beraber Oscar kazanacağım çok sevgili Helen Mirren aradığında HBO'da, bir dram dizisinin başrol teklifini kabul etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك قبول زمام المبادرة في دراما HBO عندما يا حبيبي المشارك الحائزة على جائزة أوسكار دعت هيلين ميرين. |
| Bu kredi kartlarını iptal etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك إلغاء كل بطاقات إئتماني |
| (Kahkahalar) Pes etmek üzereydim. Ta ki bir gün bunu bulana kadar. | TED | (ضحك) كنت على وشك أن أستسلم، حتى يوم واحد، وجدت هذا. |
| - etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك إخبارها |
| Bilmeniz gerekirse Charles'a boşanmayı teklif etmek üzereydim. | Open Subtitles | انا كنت على وشك طلب الطلاق ... "من "تشارلز لو كان يجب ان تعرفى - اعرف - |
| Sana teşekkür etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أقول: شكرًا |
| Gelip seni ziyaret etmek üzereydim. | Open Subtitles | أنا كنت على وشك أن آتي وأزورك |
| Tam erkek arkadaşının rektumunu muayene etmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك فحص شرج حبيبها |