| Gitmeyi kabul etmemin tek sebebi... 1 hafta içinde geri döneceğimizi biliyor olmam. | Open Subtitles | السبب الوحيد لإعادتي النظر في الموضوع لأنني أعلم بأننا سنعود خلال إسبوع |
| Bu deftere yazmayı kabul etmemin tek sebebi, büyüyüp zengin ve ünlü olduğumda bütün gün insanların saçma sorularını cevaplamaktan daha iyi işlerim olacağı gerçeği. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي دعاني للكتابة في هذا الشيء هو أنه عندما سأصبح غنيّاً ومشهوراً سأجد أشياء أفضل لأفعلها غيرالاجابة عن الأسئلة الغبية للنّاس طوال اليوم |
| Yeni bir suikastçı arayışınızda size yardım etmemin tek sebebi uzun zaman önce siz de bana yardım ettiğiniz için. | Open Subtitles | السبب الوحيد اني اساعدك فى بحثك عن محارب جديد لانه منذ وقت طويل قد اخترت لان تساعدني |
| Bu konuşmayı kabul etmemin tek sebebi... elinde bana karşı ne olduğunu merak ettiğim içindi. | Open Subtitles | السبب الوحيد لموافقتي على إجراء هذه المقابلة |
| Bu işi kabul etmemin tek sebebi Alejandro ile yakın arkadaş olabilmekti. | Open Subtitles | السبب الوحيد لاخذي هذا العمـل لكـي أصبح صديقه أليخاندرو |
| Sana müsamaha etmemin tek sebebi babamın kardeşi olman. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي جعلني أسامحك هو أنك أخو والدي. |
| Sana gelince dönmene müsaade etmemin tek sebebi onlar içindi. | Open Subtitles | .... وأنت السبب الوحيد لأسمح لك هو أن تعود لهم |
| Bu işi kabul etmemin tek sebebi çocuklara yardımcı olmaktı. | Open Subtitles | لا, السبب الوحيد لحصولى على هذة الوظيفة هو أن أساعد الاطفال |
| Kaçmayı kabul etmemin tek sebebi budur. | Open Subtitles | هذا هو السبب الوحيد لموافقتي على الهروب |
| Kabul etmemin tek sebebi, hayır deme gibi bir şansımın pek mümkün olmayışıydı. | Open Subtitles | السبب الوحيد لموافقتي لأنّ الرفض -لا يبدو حقاً مثل خيار |
| Bu geziyi kabul etmemin tek sebebi o etrafta yokken... | Open Subtitles | -اللعنة . أظن أن السبب الوحيد الذي جعلني أوافق على هذه الرحلة هو كي أستطيع التطفل |
| Ona yardım etmemin tek sebebi bu. | Open Subtitles | وهذا هو السبب الوحيد لمساعدتي إيّاه. |
| Darius kuzenimdi. Yasadışı soruşturmaya yardım etmemin tek sebebi bu. | Open Subtitles | كان (داريوس) قريبي، وهذا هو السبب الوحيد لمشاركتي في تحقيق غير قانوني. |
| - Kabul etmemin tek sebebi H.R.'di. | Open Subtitles | السبب الوحيد لموافقتي على هذا كان (إتش آر) |
| - Kabul etmemin tek sebebi H.R.'dı. | Open Subtitles | السبب الوحيد اموافقتي هو بسبب (إتش أر) |