| Bir sonuç için hareket ettiniz ve sonuç istediğinizin tam tersi oldu mu? | TED | قمتم بفعل لأجل نتيجة معينة وكانت النتيجة التي حصلتم عليها تماماً عكس ما أردتم؟ |
| Sen ve casino'n bana mahremiyetimi garanti ettiniz. | Open Subtitles | أنت و الكازينو الخاص بك قمتم بالتأكيد على مراعاة خصوصياتي |
| Oğluma yaklaşık üç saat işkence ettiniz ve sonuçta kazandığınız hiçbir şey mi? | Open Subtitles | لاشيء قمتم بتعذيب ابني لثلاث ساعات تقريباً وخرجتم بلاشيء؟ |
| Ona nasıl yardım ettiniz? | Open Subtitles | ما نوع المساعدة التي قمتِ بإعطائها لها ؟ |
| Depomu telef ettiniz. | Open Subtitles | و لكنكم دمرتم مستودعي و قمت بخداع زبائني |
| Bilerek kendi müşterilerinizi dolandırdınız. Hukuk sistemiyle alay ettiniz. | Open Subtitles | باحتيالكم على عملائكم متعمدين، جعلتم من النظام القانوني مهزلة |
| Rahip... sen ve senden öncekiler... bize iyi hizmet ettiniz. | Open Subtitles | أيها الكاهن أنت ومن أمامك قد قدمتم لنا خدمة جيدة |
| Bize ihanet ettiniz. Sizin için hep bir şeyler var değil mi? | Open Subtitles | أنتم قمتم بخيانتنا إنه دائماً شيء أو آخر حدث معكِ ، أليس كذالك ؟ |
| Teğmen Shaw'u ateş ettiği yere kadar takip ettiniz mi? | Open Subtitles | قمتم باللحاق بالعميل فولر إلى موقع الإطلاق؟ |
| Siz var ya, günümü hem rezil hem vezir ettiniz. | Open Subtitles | لقد قمتم يا رفاق بإسعاد يومي و إتعاسه أيضا |
| O zaman neden Polonya'yı işgal ettiniz. | Open Subtitles | و لم قمتم بإحتلال بولندا؟ ألم تكن ألمانيا كافية؟ |
| İlk önce, bizi partinizden dışladınız, sonra partiye dahil ettiniz, sonra hayatınızdan dışladınız. | Open Subtitles | أوّلا ،أنتم قمتم بإستبعادنا من حفلتكم ثم ضممتونا إلى حفلتكم وبعد ذلك قمتم بإستبعادنا من حياتكم |
| Muhtemelen onu müebbet hücre hapsiyle tehdit ettiniz. | Open Subtitles | انتم على الارجع قمتم بتهديده بالسجن الانفرادي |
| Babalarını kurtarmak için kahramanca bir çaba sarf ettiniz. | Open Subtitles | قمتِ بتدابير بطوليّة حقاً لإنقاذ والدهم، ومع ذلك، كلّ ما سيتذكّرونه |
| Size verdiğim adresi ziyaret ettiniz mi? | Open Subtitles | هل قمتِ بزيارة العنوان الذي أعطيتك إياه؟ |
| Doku hasarı var gibi. Bunu test ettiniz mi? | Open Subtitles | أري أن هناك تلفاً بالأنسجة، هل قمتِ بفحصها؟ |
| Madenleri yerle bir ettiniz benim insanlarımın tek geçim kaynağını yok ettiniz. | Open Subtitles | إذا دمرتم هذه الرواسب إذا انتم تدمرون المصدر الوحيد لشعبنا |
| Bana yardım ettiniz. Beni bir kahraman yaptınız. | Open Subtitles | فأنتم ساعدتمونى و جعلتم منى بطلاً |
| Rahip... sen ve senden öncekiler... bize iyi hizmet ettiniz. | Open Subtitles | أيها الكاهن أنت ومن أمامك قد قدمتم لنا خدمة جيدة |
| İkiniz de hayatımı perişan ettiniz. | Open Subtitles | أنتما الاثنان جعلتما حياتي تعيسة |
| Bir çift olduğunda, artık sadece çiftlerle takılındığını fark ettiniz mi? | Open Subtitles | هل تلاحظون بأنه عندما تصبحون زوجين فانكم تخرجون مع زوجين اخرين؟ |
| Neden bizim topraklarımızın tamamında hak iddia ettiniz? | Open Subtitles | اشتكيت ؟ أنا فعلت ذلك ؟ -ألا تتذكر ؟ |
| Bizi evinize buyur ettiniz ve büyük bir konukseverlik gösterdiniz. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتنا واستضفتنا في بيتك |
| Artık, hepiniz ölümümden para kazanmayı kabul ettiniz. | Open Subtitles | الآن وبينما وافقتم على جني ثرواتي بعد مماتي |
| Bana ispat ettiniz ki, aşırı-şiddet ve öldürmek kötü bir şey, çok kötü bir şey! | Open Subtitles | لقد أقتنعت أن العنف المفرط والقتل خطأ خطأ، خطأ فظيع خطأ شنيع |
| kutsal evlilik bağıyla birlikte yaşamayı tercih ettiniz,.. | Open Subtitles | لقد وافقتما أن تعيشا معاً في زواج مقدس |
| Çok güzel bir an yaşıyorduk ve içine ettiniz. | Open Subtitles | لحضة جميلة وأنتما عكرتما صفوها |
| Yemin ettiniz ve onu tanımadığınızı mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تحت اليمين، و تقول أنك لا تعرفها؟ |