| Evin içine saklanmak yok. Öyle anlaşmıştık. | Open Subtitles | لا يمكن الاختباء داخل المنزل اتفقنا على ذلك |
| Evin içine girmeni istiyorum. Evden yavaşça uzaklaşmanı istiyorum. | Open Subtitles | الأن أريدكِ أن تذهبي إلي المنزل وأن تتحركِ ببطء داخل المنزل وأن تقومِ بوصف ماترينه لي |
| Zeki ve sadıklar, Evin içine ayakkabılarıyla da girmiyorlar. | Open Subtitles | انهم اذكياء واوفياء ولايرتدون احذيتهم داخل المنزل |
| Neden... Neden Evin içine geçmiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نذهب الى داخل المنزل ؟ |
| Ray kurulum için Mathew ile birlikte gitti. Evin içine üç tane sabit kamera kurdular. | Open Subtitles | أنا و"راي"جعلنا "ماتيو"يقوم بتركيب ثلاث كــاميرات دائمه في داخل المنزل |
| Şunu... Evin içine gizli birşey saklayacağız. | Open Subtitles | ذلك ... سيكون لدينا شيء سري لإخفاءه داخل المنزل |
| Evin içine bir göz atacağım. | Open Subtitles | أنا ستعمل نلقي نظرة داخل المنزل. |
| Wade, o araba 2 metre uçtu ve Evin içine girdi. | Open Subtitles | (ويد) تلك السياره طارت إلى داخل المنزل بعلو أربعه أقدام عن الأرض |
| Evan benden şu Evin içine girmemi isteseydi dağ aslanlarıyla çevrilmiş olsa bile umursamazdım. | Open Subtitles | اذا احتاجني (ايفان) أن أذهب الى داخل المنزل , لن أهتم حتى ان كان مجتاحا من قبل الأسود الجبليه |
| Evin içine bakar mısın? | Open Subtitles | هلاً بحثت داخل المنزل ؟ |