| evle birlikte gelen her mala ayrıca saklanan her şeye sahip olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تحصل على كلّ الممتلكات التي تأتي مع المنزل بالإضافة إلى أيّ شيء مخفي هناك |
| Ayrıldıklarında da, çocuğun evle birlikte onda kalmasına karar verdi. | Open Subtitles | لذا فعندما إنفصلوا, بدا أنه يفكر بأن الصبي سيذهب مع المنزل |
| Sizi broşürde görmemiştim. evle birlikte siz de mi geliyorsunuz? | Open Subtitles | أنا لا أجدكِ في كتيّب الإرشاد هل أنتِ مضافةٌ مع المنزل ؟ |
| Mobilyalar ninemden kalma, ve örümcekler de, evle birlikte geldiler. | Open Subtitles | إن الأثاث لمربيتي والعناكب جاءت مع المنزل |
| evle birlikte eşantiyon. | Open Subtitles | فهي كلها لنا ، أخذناها مع المنزل |
| evle birlikte geliyor anne. | Open Subtitles | أنها متضمنةٌ مع المنزل يا أمي. |
| evle birlikte aldık. | Open Subtitles | لقد أتى مع المنزل |
| evle birlikte gelmişti. | Open Subtitles | جاءت مع المنزل |
| evle birlikte verdiler. | Open Subtitles | ، لقد أتى مع المنزل) |