| evlenirsem, balayına bir diktafon iki sekreter ve... ..dört şirket danışmanıyla gitmem gerekir. | Open Subtitles | لو تزوجت فعلي أن آخذ أداة إملاء، سكتريرتين و4 مستشارين لشهر عسلنا |
| Annem senin gibi ciddi bir adamla evlenirsem olacaklara karşı beni uyarmıştı. | Open Subtitles | أمى حذرتنى من حدوث ذلك إذا تزوجت رجل جاد مثلك |
| Ve annem- O'nu incittiğimin farkındayım fakat... kiminle evlenirsem, evleneyim zaten zor olacaktı. | Open Subtitles | وأمي.. أعلم أنني أؤذيها, ولكن.. أعني إن تزوجت, فستكون الأمور صعبة. |
| Eğer seninle evlenirsem bu teklif hala geçerli olur. | Open Subtitles | لكن اذا تزوجتك انتى هل سيظل العرض سارى ؟ |
| Seni hergele. Onunla evlenirsem Chuck seni yakalayıp yiyeceğiz. Affedersin. | Open Subtitles | أعطني هذا أنت سافل سأتزوج من أجلك تشاك ، سوف نصطادك ونأكلك |
| Onunla evlenirsem sigortasını kullanabileceğim. | Open Subtitles | إذا تزوجتها بإمكاني إستخدام تأمينها الطبي |
| Bir daha evlenirsem bir daha buna değecek bir adam bulursam bu videoyu düğünümde göstereceğim! | Open Subtitles | إذا تزوّجت مرة أخرى إذا وجدت الشخص الذي يستحقّني سأقوم بوضع هذه اللقطة على الشاشة الكبيرة |
| Bir gün evlenirsem, kozmetik satıcısıyla evlenirim. | Open Subtitles | لو أننى تزوجت . فستكون . فتاة عارضه لأدوات التجميل |
| Ama siyah bir adamla evlenirsem, ailem beni kıtır kıtır doğrar. | Open Subtitles | لكن والداي سيقتلوني لو تزوجت من رجل أسود. |
| Brunhild'le evlenirsem sen ve Kriemhild'de aynı gün evlenebilirsiniz. | Open Subtitles | إذا تزوجت أنا وبرونهيلد فيمكنك أن تتزوج أنت وكريمهيلد باليوم نفسه |
| Yahudi olmayan biriyle evlenirsem haham okuluna giremiyorum. | Open Subtitles | هل تعلمين أنى إذا تزوجت من غير يهودية لن استطيع الذهاب إلى مدرسة التعاليم اليهودية ؟ |
| Ama yonca şeklinde alınmış sarı, ipeksi genital kılları olan güzel bir şiksa ile evlenirsem almıyorlar. | Open Subtitles | ولكنى لست مؤهل إذا تزوجت غير يهودية ذات جسم جميل الا يبدو هذا ان حياتى ستدمر بالنسبة لك ؟ |
| Eğer İkinci Kira, Amane'yle evlenirsem, Ölüm Meleği gözlerine sahip olurum ve Yotsuba'yı tamamen kontrol edebilirim. | Open Subtitles | إن تزوجت كيرا الثاني آماني، فسيكون لدي عين الشينيغامي وسأكون قادرًا على التحكم بكامل يوتسوبا |
| Eğer evlenirsem ve banliyöye taşınırsam göz açıp kapayıncaya kadar yaşlı bir adam olacağım! | Open Subtitles | أعني، إن انا تزوجت وانتقلت إلى الضواحي ففي ومضة عين، سأصبح رجلا عجوزا |
| Şunu söylemeliyim Bayan K., eğer evlenirsem, evlendiğimde umarım kocam sizinkinin yarısı kadar düşünceli olur. | Open Subtitles | أنا يجب أقول مسز كييتردج , اذا تزوجت , عندما أتزوج .آمل أن يكون زوجي في نصف لطافة زوجك |
| Eğer seninle evlenirsem bu teklif hala geçerli olur. | Open Subtitles | لكن اذا تزوجتك انتى هل سيظل العرض سارى ؟ |
| Eğer seninle evlenirsem, bu inanılmaz bir kötülük olur | Open Subtitles | إذا تزوجتك ، سيكون شراً لا يصدق |
| Ama seninle evlenirsem ve sen onu bırakmazsan ve elinde onun kanı olursa o zaman hayatının kalanını soğuk bir yatakta geçirirsin. | Open Subtitles | لكن اذا تزوجتك, وانت لم تطلق سراحه, ولديك دم على يديك... اذن سوف تقضي باقي حياتك فى سرير بارد |
| Seni hergele. Onunla evlenirsem Chuck seni yakalayıp yiyeceğiz. Affedersin. | Open Subtitles | أعطني هذا أنت سافل سأتزوج من أجلك تشاك، سوف نصطادك ونأكلك |
| Cidden Jos, eğer kız kardeşinle evlenirsem... | Open Subtitles | أنا جاد يا "جوس"، إن كنت سأتزوج أختك |
| Ama babam, Jenny'le evlenirsem Hinduların oylarını kaybetmekten korkuyor. | Open Subtitles | لكن يخشى إن تزوجتها , سيخسر أصوات الهندوس |
| Ama ya evlenirsem ve delirirsem? | Open Subtitles | لكن ماذا يحصل لو تزوّجت وهربت؟ |
| Siktiğimin beyaz karılarıyla evlenirsem son olsun. | Open Subtitles | هذه العاهرة مجنونة لن أتزوج إمرأة بيضاء مرة أخرى |
| Annem seninle evlenirsem hayatım boyunca pişman olacağımı söyledi, tamam mı? | Open Subtitles | أمي تقول أنني سأندم إذا تزوجتكِ سأندم طوال حياتي، حسناً؟ |