| Beni buluyor ve bana fısıldıyorlar. | Open Subtitles | إنـّهم يجدوني. يهمسون بأشياءً. |
| Beni buluyor ve bana fısıldıyorlar. | Open Subtitles | إنـّهم يجدوني. يهمسون بأشياء. |
| Kafamızın içinde fısıldıyorlar. | Open Subtitles | يهمسون في رؤوسنا |
| Koridorlarda yanıma gelip günlerimin sayılı olduğunu fısıldıyorlar. | Open Subtitles | وهناك غرباء يأتون ألي في جميع أرجاء ويهمسون في أذني بأن أيامي أصبحت معدودة |
| Sarhoş olup, Noel'de kendileri için istedikleri şeyleri kulağıma fısıldıyorlar ve ben de bu bilgileri senenin geri kalanında onları kurnazca elimin altında tutmak için kullanıyorum. | Open Subtitles | يثملون ويهمسون بأذني، بما يريدونه لعيد "الكرسماس"، وأنا أستخدم تلك المعلومات لأُضعف مكانهم بمهارة وأتحكم بهم لبقية السنة |
| Beynimize fısıldıyorlar. | Open Subtitles | يهمسون في رؤوسنا |
| Ne fısıldıyorlar? | Open Subtitles | ما الذي يهمسون به؟ |
| fısıldıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يهمسون. |
| fısıldıyorlar. | Open Subtitles | يهمسون |
| fısıldıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يهمسون |
| fısıldıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يهمسون |
| ve insanlar bana bakıp fısıldıyorlar | Open Subtitles | والناس يَنْظرونَ إلي ويهمسون |