| Doğumlarına şahit olmuş insanım. Geceleri kulağına neler fısıldadıklarını biliyorum. | Open Subtitles | كنت متواجدة عندما وُلدت وأعرف الأشياء التي يهمسون بها له. |
| Yakından dinlerseniz size vasiyetlerini fısıldadıklarını duyabilirsiniz. | Open Subtitles | و لكن إن أصغيتم جيداً ستسمعونهم يهمسون بميراثهم إليكم |
| İyice dinlerseniz miraslarını size fısıldadıklarını duyabilirsiniz. | Open Subtitles | لو أنكم استمعتم لوجدتموهم يهمسون بإرثهم لكم |
| Düşünsene... sana defalarca tecavüz ettiklerini ve kulağına şöyle fısıldadıklarını: | Open Subtitles | ...إذا استطعت أن تتصور أنهم إغتصبوك مراراً وتكراراً بينما يهمسون ...بأذنك، لذا ما تسمعه فقط هو |
| Arkandan "Kral Katili" diye fısıldadıklarını duyduğunda rahatsız olmuyor musun? | Open Subtitles | عندما تسمعهٌم يهمسون بكلمة "قاتل الملك" من وراء ظهرك، ألا يُزعجك هذا؟ |
| Önemli biri. fısıldadıklarını duyuyordum. | Open Subtitles | شخص مهم.لقد سمعتهم يهمسون بشأنه |
| Bazen, tıpkı Abby'e yaptıkları gibi bana da fısıldadıklarını duyabiliyorum. | Open Subtitles | أسمعهم يهمسون لي أحياناً (كما تسمعهم (آبي |
| Bazen Abby gibi, ben de bana fısıldadıklarını duyabiliyorum. | Open Subtitles | أسمعهم يهمسون لي أحياناً (كما تسمعهم (آبي |