"fabrikalar" - Traduction Turc en Arabe

    • المصانع
        
    • والمصانع
        
    • مصانع
        
    • أجهزة فاكس
        
    Kamyon sürücüleri greve gitti, ...fabrikalar ve mağazalar durma noktasına geldi. Open Subtitles أضرب سائقوا الشاحنات عن العمل الأمر الذى شل حركة المصانع والمتاجر
    Demek ki çok verimli taşıtlar, binalar ve fabrikalar sadece petrol ve kömürden değil her ikisinin de yerine geçebilecek doğal-gazdan da tasarruf edilmesini sağlayabilir. TED لذا , المصانع والمباني والسيارات الإقتصادية جداً توفر الوقود والفحم و كذلك الغاز الطبيعي الذي يمكن أن يحل محلهما.
    Çindeki fabrikalar acımasız ve zalim ve şüphesiz ki bunun temel sebebi bizim ucuz mallara olan tutkumuz. TED اُتخذت كمسلمة به أن المصانع الصينية قمعية، وأنه من رغبتنا في السلع الرخيصة التي تجعل منهم ذلك.
    Büyük bir kuruluş geliyormuş fabrikalar kurup, Wolf City'yi gerçek bir şehir yapacaklarmış. Open Subtitles لان الاوضاع غير ملائمة وتتجه نحو المبانى والمصانع لتصنع من مدينة وولف ، مدينة حقيقية
    Bu kadınlar hayatlarına beni de dahil ederek fabrikalar ve Çin hakkında Çin ve fabrikalar hakkındaki pek çok şeyi ve bu dünyada nasıl yaşanacağını öğrettiler bana. TED من خلال فتح حياتهم لي، لقد علموني الكثير عن المصانع وعن الصين وحول كيفية العيش في العالم.
    -- 1001 adet. Farklı bir teknoloji bulmak fikri yayılmışti ve küçük, ufacık fabrikalar kurulmuştu. TED فكرة إيجاد تقنية جديدة تم تبنيها حقاً. وكان يوجد قليل من المصانع الصغيرة في الأماكن النائية.
    Oldukça yakın döneme kadar çocuklar öncelikle tarlalar, fabrikalar, atölyeler ve madenlerde çalışıyorlardı. TED حتى فترة قريبة ماضية كان الأطفال يعملون، في المزارع بشكل عام وأيضًا في المصانع والمطاحن والمناجم.
    Ancak bütün eksikliklerine rağmen bugün bildiğimiz fabrikalar bunlar. TED ومع هذا، مع كل أوجه القصور لديها تلك هي المصانع التي نعرفها اليوم
    Bunlar kimyasal bir fabrika; doğa tarafından sağlanan en sofistike fabrikalar, ve şimdi bunları kullanabiliyoruz. TED انها عبارة عن مصانع كيميائية اكثر المصانع الكيميائية تعقيدا هل التي توفرها لنا الطبيعة وبمقدورنا الآن الاستفادة منها
    Ve anlaşılıyor ki sadece kabileler, ne para, ne fabrikalar, ama sadece kabileler dünyamızı, politikaları değiştirebiliyor, fazla sayıda insanı biraraya getirebiliyor. TED يمكنك القول بأ ن القبائل ليس المال أو المصانع سيغيرو العالم الانها تستطيع أن تنظم مجموعة كبيرة من الناس
    fabrikalar, adımları ve spor ayakkabı parçalarını birleştiren enerji verimli üretim süreçleri geliştirmelidir. TED يتوجب على المصانع تطوير عملية تصنيع ذات فائدة طاقية بدمج كل من خطوات وأجزاء الحذاء الرياضي.
    fabrikalar gece gündüz çalışıyordu. Open Subtitles المصانع أصبحت تعمل ليلاً بالأضافه لكونها تعمل صباحاً
    fabrikalar her ay 9,000 modern uçak çıkarıyordu. Open Subtitles الأن المصانع تنتج 9000 مقاتله حديثه كل شهر
    1943'te fabrikalar onlardan 24,000 adet yaptı. Open Subtitles فى العام 1943 ، بلغ أجمالى أنتاج المصانع منها 24000
    fabrikalar alım yapmıyor. Hammadde temin edemiyorlar. Open Subtitles المصانع لا تطلب الموظفين إنها تفتقر حتى للمواد الخام
    Her gün bir şeyleri değiştiriyoruz, kademeli şekilde. Eğitim, fabrikalar. Open Subtitles كل يوم نغير الأشياء، تدريجياً التعليم، المصانع
    fabrikalar kapanır ve işçiler işten çıkar. Open Subtitles المصانع ستغلق أبوابها، والعمال سيفقدون وظائفهم
    - Lord Dobbs? Evet, efendim. İskoçya'da kale, Singapur'da fabrikalar... Open Subtitles نعم سيدى، القلعة فى سكوتلندا والمصانع فى سنغافورة
    - Lord Dobbs? Evet, efendim. İskoçya'da kale, Singapur'da fabrikalar... Open Subtitles نعم سيدى، القلعة فى سكوتلندا والمصانع فى سنغافورة
    20. yüzyıl Fransız filozofu Michel Foucault bu modelin yalnızca hapishaneler değil, insan davranışını kontrol etmeyi gözeten her kurum için kullanılabileceğini gördü: okullar, hastahaneler, fabrikalar, TED أما فيلسوف القرن العشرين، الفرنسي ميشيل فوكو فأدرك أن ذلك النموذج من الممكن استخدامه ليس فقط على السجون بل في كل مؤسسة ترغب في التحكم بالسلوك الإنساني: المدارس والمستشفيات والمصانع وأماكن العمل.
    her şey merkezileşmeye başladı. Kirli fabrikalar şehirlerin banliyölerine taşındı. TED ليصبح مركزياً. لديكم مصانع تم إزالتها لضواحي المدن.
    Cep telefonları burada çalışmaz, etrafta fabrikalar yok, en önemlisi de... hiçbir sorumluluk yok. Open Subtitles هواتفكم الخلوية لن تعمل هنا ليس هناك أجهزة فاكس... وأهم من كل شيء لا شروط ملحقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus