| Paris'e iki bilet almanı istiyorum, biri benim, biri de Sabrina Fairchild için. | Open Subtitles | احضرى لى تذكرتين على الطيران الفرنسية إلى باريس واحدى بأسمى والثانية باسم سابرينا فيرتشيلد هذا كل شىء |
| Hep absinthe ve Morgan Fairchild'la hayel etmiştim. | Open Subtitles | لطالما تخيلتّ أن يكون معي شراب مسكر (بجوار (مورجان فايرتشايلد |
| Bayan Fairchild, bu kayıtların bugün 3:00 'dan önce ellerimde olmaları lazım. | Open Subtitles | سيدة فيرشيلد, أريد هذه المذكرات جاهزة على 3: 00 اليوم. |
| Çiftlerde birinci olan Stranz ve Fairchild Van Waldenberg'e. | Open Subtitles | الشريكان ستانز و فايرشيلد فان والدنبرغ |
| Muhbir buluşmanın saat 16'da Fairchild Otel'de 1021 nolu odada olacağını söyledi. | Open Subtitles | كشف المخبر أن اللقاء مقرر الساعة الـ16: 00 بفندق (فيرشايلد). الغرفة 1021. |
| Böyle söyleyince çılgınca geliyor ama, Victoria Fairchild'ın cinayetini ve Janet'ın ortadan kaybolmasını mavi giyimli adamlara bağlıyordum. | Open Subtitles | أعلم بأن هذا يبدو جنونيًا، ولكنني ربطت مقتل (فيكتوريا فايرشايلد) مع اختفاء (جانيت).. -للرجال ذوي الأردية الزرقاء |
| ABD'den Stranz ve Fairchild Van Waldenberg çifti. | Open Subtitles | من الولايات المتحدة الزوجي من ستانز وفايرشيلد فان والدنبرغ |
| Yani Fairchild. Ben konuşurum. | Open Subtitles | اعني فيرتشيلد سأتحدث معه، لا تتعبي نفسك |
| Morgan Fairchild, "Son Teklif". | Open Subtitles | مارجون فيرتشيلد فى العرض الأخير |
| Ve garajın orada Fairchild soyadlı bir şoför yaşıyordu, yıllar önce İngiltere'den getirtilmişti, bir Rolls Royce ve Sabrina adındaki kızıyla birlikte. | Open Subtitles | وأعلى جراج السيارات يعيش سائق يدعى - فيرتشيلد |
| Biliyor musun, muhtemelen o piyanistin tüm yıl kazanacağı bahşişten daha fazlasını kazandın "Susan Fairchild." | Open Subtitles | تعلمين, لقد جنيتي على الأغلب إكراميات أكثر مما يجمعه لاعب البيانو في سنة كاملة... "سوزان فايرتشايلد" |
| Daha sık Susan Fairchild olmalısın. | Open Subtitles | يحب أن تكوني "سوزان فايرتشايلد" أكثر |
| Bak, sence neden Fairchild'ın ayrılığını senle içki içmek için kullandım? | Open Subtitles | إنظر, لما بإعتقادك إستغليتُ تقاعد(فايرتشايلد) لجلبك بالشرابِ معي؟ |
| Kurban Grace Fairchild iki hafta önce bulunmuş. | Open Subtitles | الضحية، (غريس فيرشيلد) عُثر عليها منذ أسبوعين |
| Fairchild cinayetinin suç mahallinde bulunan kanıtlara bakıyordum ve kaybolan bir parçaya rastladım. | Open Subtitles | في أدلة مسرح الجريمة (منمقتل(فيرشيلد.. وهناك أحد الأدلة مفقود |
| Fairchild'ın otopsisini bitirdim ve sonuçlar biraz tuhaf diyebilirim. | Open Subtitles | انتهيت من تشريح جثة (فيرشيلد) والنتائج كانت غريبة بعض الشيء |
| Bu üzücü olayı araştırmaya devam edeceğimize emin olabilirsiniz, Büyükelçi Fairchild. | Open Subtitles | اطمئنك بأننا سنكمل التحريات عن هذا الحدث الحزين، أيها السفير (فايرشيلد) |
| Diplomatik alanda gezinen, eğlence kızı Victoria Fairchild iki hafta önce ortadan kaybolmuştu. | Open Subtitles | "فيكتوريا فايرشيلد) الفتاة الشهيرة في) الأوساط الدبلوماسية.." "اختفت منذ أكثر من اسبوعين.. |
| İşte şimdi de Büyükelçi Fairchild Roma'daki emniyet amirliğine giriyor. | Open Subtitles | "في نافوة (كاليجاري) الشهيرة وهناك السفير (فرانكلين فايرشيلد).." |
| Kapıyı tıklattım, açıp içeri girdim ve Morgan Fairchild gördüğüm en küçük iç çamaşırını giyiyordu. | Open Subtitles | طرقت الباب, فتحته ودخلت و (مورجان فيرشايلد) ترتدي أصغر قطعة من الملابس الداخلية. |
| Büyük ihtimalle Victoria Fairchild'ı, belki de Janet'ı bile. | Open Subtitles | وغالبًا (فيكتوريا فيرشايلد)، ولربما (جانيت) أيضًا.. |
| Peki Victoria Fairchild nerede? | Open Subtitles | ماذا عن (فيكتوريا فايرشايلد)؟ |
| Favorilerden Stranz ve Fairchild Van Waldenberg çifti piste çıkıyor. | Open Subtitles | اذً, المفضلون ستانز وفايرشيلد فان والدنبرغ الان سيبدئون |
| Fairchild! | Open Subtitles | فيرجلد |