"falan filan" - Traduction Turc en Arabe

    • إلخ إلخ إلخ
        
    • وما إلى
        
    • إلى آخره
        
    • الخ الخ الخ
        
    • وأشياء أخرى
        
    • كذا وكذا
        
    • بلاه بلاه
        
    • بلااااا
        
    • اخره
        
    • والأشياءُ التافهة
        
    • وهلم جرا
        
    • القيام بتوصيل شيء إلى
        
    Başkandan size özgürlük madalyası, sertifika şükran mektubu, davetiye, falan filan. Open Subtitles من المفترض أن أعطيكما وسام الرئاسة للحرية شهادة أمة ممتنة, إقامة ليله في فندق لينكولن إلخ, إلخ, إلخ, إلخ
    Sınırları zorla. Başaracaksın falan filan. Open Subtitles قدم أفضل ما لديك ، تعدى حدود التحمل ، وما إلى ذلك
    Biliyorum.Her ne olduysa olup bitti, olacaklar belli, falan filan. Open Subtitles أعلم بأن ما حصل قد حصل, وسيحصل دائماً, إلى آخره.
    Çoğunun babası zamanında hep dayak atmıştır. Başka çareleri yoktur katil olma dışında falan filan Open Subtitles مثل أن والده ضربه ولم يكن لديه خيار وتفاهات الخ الخ الخ
    Evet, haritalar falan filan. Open Subtitles أجل، شيئ كالخرائط وأشياء أخرى.
    Bu işte o kadar kötü şeyler gördüm ki aklımdan çıkaramıyorum falan filan diyebilirim ama doğru değil. Open Subtitles أقول لقد رأيت ذلك سيئا كثيرا الاشياء في هذا النوع من العمل، الكثير من المنكرات، أنها تطاردني. كذا وكذا وكذا.
    Lanet olası iç güdülerimize uyduk falan filan. Open Subtitles أعطينا في لغرائز باسر لدينا، يحدث القرف، بلاه بلاه بلاه.
    "Hiçbir zaman babamın istediği çocuk olamadım, falan filan..."? Open Subtitles " بلا بلا بلااااا
    Hepsi moda öncüleri, internet yorumcuları, ikonlar falan filan... Open Subtitles لضيوفنا البالغ عددهم 300 والذين هم شخصيات هامه والمعلقين والى اخره
    Evet burnun kanayacak, uykun gelecek ve saçın beyazlayacak, falan filan! Open Subtitles نعم ، أنفكِ ينزف ، و تنامين و شعركِ رمادي ، إلخ إلخ إلخ
    Ayıklık konusunda ona nutuk çekiyorum falan filan. Open Subtitles أقدم لها محاظرة عن الأتزان .. إلخ إلخ إلخ
    "Anlaşma geçerli, yasal belgeler falan filan..." TED قال،" العمل مستمر،وأنا أحاول أن إلخ إلخ إلخ..."
    Yıllar geçer, sağlık servisi.. falan filan, nezaket falan.. Open Subtitles في عصر زيادة أسعار الرعاية الطبية وما إلى ذلك من الهراء ..
    Yaklaşık 12 kaçanları durdurmak ve kendimi müdafaa ederken öldürdüklerimle falan filan, 15. Open Subtitles حوالي 12 أو 15. ما بين منع شجارات ودفاعاً عن النفس وما إلى ذلك.
    Kuşkulu bir geçmişi olan dâhi bir bilim insanı gerekli izinleri almayı unutur, falan filan. Open Subtitles عالم عبقري ذو تاريخ مشكوك فيه نسي أن يطلب التصاريح المناسبة إلى آخره، إلى آخره
    Ağır kafa, ağır taç.. falan filan... Open Subtitles كما يُقال، الرأس حاملة التاج مُثقلة بالهموم، إلى آخره.
    Ariel yanımdan geçip gitti, falan filan. Open Subtitles رأيت آرييل تمر بى. الخ الخ الخ.
    Birkaç gizemli macera falan filan. Open Subtitles بعض الألغاز، وأشياء أخرى.
    Böylece onun "falan filan" demesi yerine, ben "Ben söylüyorum falan filan" diyecegim ama bunu ona diyecegim. Open Subtitles لذا عوضا عن "هو يقول كذا وكذا" سأقول "أنا أقول كذا وكذا" ولكن ذلك عنه
    Tek duyduğum "falan filan Japonya. Open Subtitles بتقديم من برنامج باور بوينت لم أبدء به بعد كل ما سمعته هو بلاه بلاه اليابان بلاه بلاه
    "Hiçbir zaman babamın istediği çocuk olamadım, falan filan..."? Open Subtitles " بلا بلا بلااااا
    Herkes gözyaşlarına boğulacak. Yahudi soyunun devamı falan filan. Open Subtitles الاستمرارية اليهودية الى اخره ، الى اخره
    - Yani, sörf olayını okyanusu, yunusları Zen işini falan filan. Open Subtitles -‬ أعني لقد تقبلتُ أمر ركوبِ الأمواج المحيطاتُ والدلافين والأشياءُ التافهة, وإلخ وإلخ, وإلخ
    Böylece artık pizza geceleri ortaya çıktı, mikrodalga geceleri ortaya çıktı, sadece bir şeyler atıştırma geceleri ortaya çıktı. kendi-başının-çaresine-bak geceleri ortaya çıktı falan filan. TED فقد أصبح الآن لديكم ليالي البيتزا، وليالي المايكروويف، وليالي الأُنس، وليالي إعالة نفسك وهلم جرا.
    Geri dönüşüm işi yapıyorum, falan filan işte. Open Subtitles أنا أعمل في مصنع إعادة التدوير عليّ القيام بتوصيل شيء إلى هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus