| Dinle, tatlım. Erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında büyük fark var. | Open Subtitles | أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم |
| Dinle, tatlım. Erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında büyük fark var. | Open Subtitles | أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم |
| Bu basit bir hata çünkü telaffuzunda çok ince bir fark var. | Open Subtitles | لقد كان خطأ يمكن حدوثه بسهولة لأنه هناك اختلاف بسيط في الحروف |
| Tıbbi koşullar ile, bir kişinin o koşullarda ne yapabileceği arasında ciddi bir fark var. | TED | وأدرك بأنه يوجد فرق بين حالة الشخص الطبية وما قد يفعل بها |
| JM: Hayır. Sadece yarısını arada bir fark var mı diye söylüyoruz. | TED | جود مرعي: لا، نحتاج إلى تشغيل نصفهم فقط، وذلك لنعرف إن كان هنالك فرق. |
| Tim de bahsetmişti, arada büyük bir fark var. | TED | كما تحدث عنه تيم في قت سابق، وهذا هو الفرق الكبير. |
| Birkaç tane kaset yürüttüm o kadar. Arada fark var. | Open Subtitles | أنا نهبت بضعة أشرطة تسجيل هناك إختلاف قليل |
| Ama biliyormusun.Hoşlanmak ile sevmek arasında fark var. | Open Subtitles | نعم، لكن أترى، هناك إختلاف بين الإعجاب والحب؟ |
| Sen savaşı kızıştırıyorsun. Savaşan o. Arada fark var. | Open Subtitles | أنت تَشْنُّ حرب ، هي تُحاربُها ، هناك إختلاف |
| Bilmiyorum. kargalar ile kuzgunlar arasında fark var mı? | Open Subtitles | لا اعلم ياأبي هل هناك اختلاف بين الغربان والطيور السوداء ؟ |
| Ben sülfür yağdırdım. Arada ince bir fark var. | Open Subtitles | لقد أمطرت كبريتاً هناك اختلاف فيما تقوله غير ملحوظ |
| Bununla, paranın elinde olması arasında çok fark var. | Open Subtitles | هناك اختلاف كبير بين هذا و بين ان يدفع لك |
| Şehir kulübü havuzuyla eş ziyareti karavanı arasında çok fark var. | Open Subtitles | يوجد فرق كبير بين حوض النادي و مقطورة الزيارات الزوجية |
| Şehir kulübü havuzuyla eş ziyareti karavanı arasında çok fark var. | Open Subtitles | يوجد فرق كبير بين حوض النادي و مقطورة الزيارات الزوجية |
| Evet, şefkatli ve bencil davranmak arasında da dağlar kadar fark var. | Open Subtitles | و هنالك فرق بين كونك حنوناً و كونك أنانياً |
| Eşcinsel bıyığıyla,sert adam bıyığı arasında ne fark var? | Open Subtitles | ما هو الفرق بينَ رجال شاذين و يضعون شارب, و بينَ رجال أسوياء يضعون شارب؟ |
| Gençlerin günümüz ekonomisine hazırlanış şekilleri arasında dünyalar kadar fark var. | TED | هناك فارق كبير في الطريقة التي يتم إعداد الأطفال لاقتصادنا اليوم. |
| Kafa buldurucu madde içmekle satmak arasında çok büyük fark var. | Open Subtitles | تعلم بأن هناك فرق كبير. بين تعاطي المخدرات والترويج, أليس كذلك؟ |
| Aradaki tek fark, sen rozetini geri aldın, bense hiçbir zaman alamayacağım. Arada fark var. | Open Subtitles | فالأمر المختلف بذلك أنّك استعدت شارتك بينما أن لن أستعيدها أبداً |
| Arada büyük fark var. Ultrason kullanıyor. | Open Subtitles | ثمة إختلاف كبير، تستعمل الأشعة فوق السمعية |
| Meksika'nın kenarı köşelerinde oynamakla devler liginde oynamak arasında epey bir fark var. | Open Subtitles | ثمة فرق بين إبادة مكسيكيين جنوب الحدود وسحق رجال في دوري المحترفين |
| Bir şeyi zihninin bir köşesinde anlamakla gerçekten derinden bilmek arasında fark var. | Open Subtitles | هناك أختلاف بين فهم شيء في عقلك.. وبين شيء متيقنه منه في داخلك |
| İnsanların dedikodu yapmasıyla yasal bildiri arasında bir fark var mı sizce? - Hele de bir seçimin ortasındaysanız. | Open Subtitles | ألا يوجد فارق بين كلام الناس وتصريح رسمي خاصةً وسط الإنتخابات؟ |
| Hiç doğmamış olmakla korkunç şekilde ölmek arasında fark var Dean. | Open Subtitles | ثمّة فارق كبير بين الميتة الشنيعة وألا قد تكون ولدت يا (دين) |
| Muhtemelen haklısın. Aramızda ufak bir fark var. | Open Subtitles | إنّك على الأرجح محقّ، لكن ثمّة فرق بسيط بيني وبينك. |
| Babandan kaçmakla onun ölümünü izlemek arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | ثمّة فرقٌ بين الهرب مِنْ أبيك و بين مراقبته يموت أمام عينَيك. |