| Ama farkediyorum ki, Aaron, öğrenmeyi çok genç yaşta öğrenmişti. | Open Subtitles | أدركتُ أنَّ هارون تعلّم كيف يتعلّم في سنّ مبكرة جدًا |
| Ama şimdi farkediyorum ki haberim bile olmadan onu yakıp kül etmişim. | Open Subtitles | والآن أدركتُ بأنّني أحرقته بدون حتّى أن أعلم |
| O dışarıdaki insanlar, şimdi farkediyorum bu şehirde ne olup bittiğini kontrol eden adamlar onlar. | Open Subtitles | هناك أناس في الخارج... أدركتُ ذلك الآن... أناس يُسيطرون على ما يجري بهذه المدينة وما خلفها. |
| Nereye ait olduğumu farkediyorum. | Open Subtitles | أدركتُ ذلك حيث عُدتُ. |