Demek istediğim, aynı hikâye. Yalnızca farklı isimlerle. | TED | أعني، إنها نفس القصة ولكن بأسماء مختلفة. |
farklı isimlerle kayıtlı, farklı ülkelere ait fakat üzerinde onun fotoğrafları bulunan pasaportlar buldum. | Open Subtitles | وجدتُ جوازات سفر من بلدان مختلفة كلها تحمل صورته لكن بأسماء مختلفة |
Bunun yanında O'nu farklı isimlerle çağırırlar biz bu Tanrı' nın yaşadığını biliyoruz. | Open Subtitles | مع هذا يدعونه بأسماء مختلفة نؤمن بأن الله موجود |
Çeşitli yapımcılara, farklı isimlerle senaryo yazacağım. | Open Subtitles | سوف أكتب لعديد من المنتجين تحت اسماء مختلفة. |
Çeşitli yapımcılara, farklı isimlerle senaryo yazacağım. | Open Subtitles | سوف أكتب لعديد من المنتجين تحت اسماء مختلفة. |
Bunun yanında O'nu farklı isimlerle çağırırlar biz bu Tanrının yaşadığını biliyoruz. | Open Subtitles | مع أنهم قد يطلقون عليه أسماء مختلفة نؤمن بأن الله موجود |
Tarih boyunca farklı isimlerle anıldı. | Open Subtitles | مرّ أسماء مختلفة خلال التأريخ. |
farklı isimlerle açtığı birkaç tane mail adresi var. | Open Subtitles | لديها عدة حسابات بريد إلكتروني بأسماء مختلفة. |
- Evet, farklı isimlerle hem de. | Open Subtitles | نعم، بأسماء مختلفة ماذا كان؟ |
farklı isimlerle evler tuttum. | Open Subtitles | احتفظ بأماكن سكني تحت أسماء مختلفة |