| Bu ihtiyar Fezziwig. İhtiyar Fezziwig yine kanlı canlı. | Open Subtitles | انه فيزويج القديم انه فيزويج القديم على قيد الحياة مرة أخرى |
| - Daima sözünün eri, ihtiyar Fezziwig. - Ve de beyefendi. | Open Subtitles | يأتي دائما من خلال فعل فيزويج القديم وملكي أيضا |
| İhtiyar Fezziwig bana karşı çok nazikti. | Open Subtitles | كان فيزويج القديم لطيفا ً جدا ً معى |
| İhtiyar Fezziwig, kendisine duyduğun minnettarlığı başkalarına iyi davranarak göstersen çok mutlu olurdu. | Open Subtitles | سوف يكون فيزويج القديم سعيدا جدا ... إذا أظهرت الامتنان له بإظهار العطف على الآخرين |
| Fezziwig'in mağazası. Çıraklığımı burada yaptım. | Open Subtitles | مستودع فيزويج أنا تدربت هنا |
| Tanrım, yaşlı Fezziwig yaşıyor! | Open Subtitles | انظري هذا العجوز (فيزويج)، حيٌّ من جديد! |
| Mrs Fezziwig ve kızları gelmeden yer açın! | Open Subtitles | أفسحوا مجالاً، قبل أن تصل السيّدة (فيزويج) و الفتيات! |
| Yaşlı ustam Fezziwig'in yanında çalıştığım yıllardan bu yana böylesine güzel bir Noel geçirmemiştim. | Open Subtitles | لم أستمتع بميلادٍ كهذا منذ زمن طويل عندما كُنتُ صانِعاً عند العجوز (فيزويج) |
| - İhtiyar Fezziwig, saf altın. | Open Subtitles | -ذهب خالص هو فيزويج القديم |
| Bayan Fezziwig! | Open Subtitles | سيّدة (فيزويج)! |
| Bayan Fezziwig! | Open Subtitles | سيّدة (فيزويج)! |
| - Fezziwig'in kızı. | Open Subtitles | -ابنة (فيزويج ). |