| Çünkü şu an içerde seni sattığını biliyorsun, hepsi senin fikrinmiş gibi davranıyor. | Open Subtitles | ؟ لأنك تعرفين أنه هناك و يقوم بخيانتك الان و يجعل الأمر يبدو و كأن هذه فكرتك |
| Beni mahkemeye sürüklemek senin fikrinmiş. Öyle olsun. | Open Subtitles | قالت أنها كان فكرتك للعودة إلى المحكمة |
| Bu senin fikrinmiş. Müşteriyi sen dövmüşsün. | Open Subtitles | قالت بأنها فكرتك وبأنك من ضرب الرجل |
| Özür dilemek kendi fikrinmiş gibi davran. | Open Subtitles | لكن عندما تعتذرين عليكِ أن تتصرفين بأنها كانت فكرتكِ |
| Belli ki tıraş senin fikrinmiş. | Open Subtitles | على ما يبدو الحلاقة كانت فكرتكِ. |
| Senin fikrinmiş gibi gözükmesi gerekiyor, benim değil. | Open Subtitles | يجب أن يبدو هذا وكأنها فكرتك وليس فكرتي |
| Senin fikrinmiş gibi davran. | Open Subtitles | أتمنى أن تخبريه بأنها فكرتك |
| Çiftçinin çocuğunu Eustace diye vermek senin fikrinmiş. | Open Subtitles | لقد قيل لي بأنها كانت فكرتك (باستبدال الفتى المزارع مع (يوستاس |
| -Bu parti senin fikrinmiş duydum ki | Open Subtitles | سمعت أن هذه الحفلة فكرتك |
| - Nitro, soygun, her şey senin fikrinmiş. | Open Subtitles | -الـ"نتروغليسرين"، السرقة، كلّ ذلك فكرتك . |
| Tecavüz senin fikrinmiş. | Open Subtitles | الاغتصاب كان فكرتك |
| - Murray ile oynamam senin fikrinmiş. - Yani- - Onun fikri olduğunu söyledin. | Open Subtitles | كانت فكرتك أن ألعب مع (موراي)، لا فكرته |
| Bu senin fikrinmiş gibi konuşuyorsun, Ricardo. | Open Subtitles | لما تقول ذلك وكأنها فكرتك يا (ريكاردو)؟ |
| Yosi'yi üretici olarak kullanmak senin fikrinmiş. | Open Subtitles | إستخدام (يوزي) كمصنِع كانتْ فكرتكِ . أنتِ |