| Bildiğiniz gibi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Filistin davasının sadık bir müttefikidir. | Open Subtitles | كما تعرفون, اتحاد الجمهوريات الإشتراكية لتشكيل الإتحاد السوفيتي الحليف المخلص للقضية الفلسطينية |
| Filistin köylerinin harabelerini keşfe gidiyoruz ve neden harabeye dönüştüklerini tartışıyoruz. | TED | وقد قمنا بزيارة انقاض القُرى الفلسطينية .. وناقشنا كيفية تم هدم وتهجير اصحابها |
| Budrus'taki direniş o zamandan sonra Batı Şeria'daki köylere ve Kudüs'teki Filistin mahallelerine yayıldı. | TED | المقاومة في بدرس قد انتشرت منذ ذاك الى القرى في انحاء الضفة الغربية وإلى الأحياء الفلسطينية في القدس. |
| Filistin'deki din kardeşlerimize elimizden ne gelirse yapmaya hazırız hocam. | Open Subtitles | نحن على استعداد لمساعدة الاخوة الفلسطينيين في أي وسيلة ممكنة. |
| Gerçek bir Nazi olsaydım hayatımı tehlikeye atıp onları Filistin'e götürmeye çalışır mıydım? | Open Subtitles | سأصبح نازي حقيقي لكي أخرج قومي بأمان إذا ما اوصلتهم بأمان إلى فلسطين. |
| 60 yil önce, Filistin mülteci kamplari henüz yeniyken | Open Subtitles | عندما كانت المعسكرات الفلسطينيّة جديدة قبل 60 عاماً |
| Filistin'li komşunuzun temyiz davasıyla ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا فعلت بخصوص الالتماس الذي قدمته جارتك الفلسطينية ضدك |
| Yargıtay, Filistin'li komşunuzun başvurusunu değerlendirmek üzere yarın toplanıyor. | Open Subtitles | غدا محكمة العدل العليا ستنظر في الالتماس الذي قدمته جارتك الفلسطينية |
| Yarın Yargıtay'da şu Filistin'li kadın ve limonlarıyla ilgili karar duruşması var. | Open Subtitles | تعلمين غدا سماع قرار محكمة العدل العليا بخصوص المرأة الفلسطينية وليمونها |
| Mısır, Fas, Ürdün ve Filistin topraklarına gittik, buraya kıyasla tüm buralar çok daha gelişmişti. | Open Subtitles | كنا في مصر والمغرب والاردن والاراضي الفلسطينية وهذه المكان بالمقارنة تدريجيا |
| Sizin gibi Filistin mücadelesinin uluslararası platforma taşınmasına kuvvetle inananlardanım. | Open Subtitles | على غرارك، أعتقد أن المقاومة الفلسطينية يجب أن تأخد مستوى دولي |
| Filistin'e ne yapılması konusunda benimle aynı fikirde olan başka birine hiç rastlamamıştım. | Open Subtitles | قطعاً لم يسبق والتقيت بشخص يشاطر وجة نظري بشأن القضية الفلسطينية |
| Sizin gibi Filistin mücadelesinin uluslararası platforma taşınmasına kuvvetle inananlardanım. | Open Subtitles | على غرارك، أعتقد أن المقاومة الفلسطينية يجب أن تأخد مستوى دولي |
| Filistin Direnişi için işler hiç bu kadar kötü olmamıştı. | Open Subtitles | لم يكن أبداً الوضع بهذا السوء للمقاومة الفلسطينية |
| Yeniden inşa etmek istediğiniz Filistin için m, savaşıyorlar? | Open Subtitles | إنهم يمثلون الفلسطينيين أنت تريد العمار؟ |
| Hıristiyanlarla mücadele ederlerken Filistin'lilerin kullandığı bir lisan. | Open Subtitles | هي كَانتْ لغةَ الفلسطينيين المسيحيون أثناء الحملات الصليبيةِ |
| Kurtuluştan sonra, toplama kampından sağ kurtulanların İsrail'in kuruluşundan önce Filistin'e göç etmesini sağlayacak sahte evraklar hazırladı. | TED | وبعد التحرير قام بصنع أوراق مزيفة لكي يدفع بالناجين من مخيمات الاعتقال بالهجرة الى فلسطين قبل ان تُقام دولة إسرائيل |
| Hamas Parti Üyesi: Mükemmel bir uyum içindeydik ve bunu tüm Filistin'e yaymak istedik. | TED | أعضاء حزب حماس : كنا في وئام تام، وأردنا نشره الى كل فلسطين. |
| Filistin kamplarındaki bağlantılarımızdan biri. | Open Subtitles | إنّه واحد من عملائنا من المخيمات الفلسطينيّة. |
| O çok iyi birisidir. Bu ise maklube dediğimiz bir Filistin yemeği. | TED | إنها رائعة. وتلك أكلة فلسطينية تسمى مقلوبة. |
| Oslo mutabakatı ile elde edilen umutlar İsrail Filistin çatışmasını sona erdirmeye yetmedi. | TED | الذي أُمل أن يتحقق جراء اتفاقيات اوسلو التي لم تنهي الصراع الاسرائيلي الفلسطيني |
| Her ülkenin bakanını Filistin bildirisine imza atması karşılığında serbest bırakacağız. | Open Subtitles | كل وزير سيُحرر في بلده، بعد قرائته لبيان مؤيد للفلسطنيين |
| - Resmen Filistin'de yaşıyorsun. | Open Subtitles | .أنتما تعيشان مع شخصٍ غير مثقف |
| Ben Filistin'im, Irak değilim. | Open Subtitles | هذه ليست العراق انا فلسطينى و لست عراقي |
| "... Filistin ve civarındaki bölgelerdeki... | Open Subtitles | و الّتي بدورها تهدف لإضفاء شرعيّة |
| Filistin ve İsrail hakkında Ortadoğu'dan gelen daha büyük bir konuşmamız da var. | TED | لقد حصلنا على محادثة أكبر حول إسرائيل وفلسطين يشع من منطقة الشرق الأوسط. |